49. Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali’nde Kristal Küre’nin yanında Ekümenik Juri Ödülü’nü kazanan, ayrıca bu seneki Yabancı Dilde Film Oscar’ı için ilk 9 film arasına da kalma başarısını gösteren Mısır Adası (Corn Island), Gürcistan yapımı minimal bir drama. İlyas Salman’ın hikayenin ekseninde yer alan çiftçi karakterini canlandırdığı film; bir tarım sezonu boyunca Gürcistan ile Abhazya sınırına yakın doğal bir adacıkta yaşananları anlatıyor esasen.
Torunu ile her sene olduğu gibi bu sene de suların alçalmasıyla kendiliğinden oluşan ufacık bir ada bulup oraya mısır eken isimsiz çiftçimiz, bir gün adasına yaralanmış, baygın halde bir asker bulur. Askeri elleriyle inşa ettiği barakada tedavi altına alan yaşlı çifti, bir yandan torunu ile bu asker arasındaki yakınlaşma ile karşı karşıya kalırken; diğer yandan da bu yaralı askeri arayan düşmanlarının gözetimi ile mücadele edecektir…
Mısır Adası‘nda çatışma halinde olan iki ayrı cephenin askeri var; buna karşılık da bu çatışmanın tam ortasında kimsenin sahip olmadığı bir ‘kara parçası’ ve onu ‘geçici olarak’ işleyen isimsiz bir çiftçi. Yönetmen George Ovashvili, insanoğlunun sonradan kazandığı, bir anlamda doğal olmayan; toprak, kimlik, renk, dil, ırk ve cinsiyet (torun üzerinden) gibi tüm ayırıcı, barışa engel teşkil eden belirleyenleri elinin tersiyle bir kenara bırakıp salt insana odaklanıyor film boyunca. Çiftçinin ektiği mahsulün mısır olması da ayrıca önemli; mısır, patates gibi dünyanın en eski besin kaynakların biri bildiğiniz üzere.
Bana Kim Ki-duk’un Yay (Hwal) filmini bir hayli anımsattı Mısır Adası. Yay, denizde yüzen bir barakada yaşayan yaşlıca bir adamla, genç bir kızın arasındaki sırlarla dolu ilişkiyi anlatıyordu. Az sayıda karakter, tek mekan ve dışarıdan gelen başka bir erkeğin ‘aile içi’ saadeti tehdit etmesi vb. benzerlikler barındırıyor her iki film de.
İlyas Salman’ı Lal Gece’de de çok beğenmiştim… Burada da gerçekten muazzam Salman; hiç denilecek kadar repliği olmasına rağmen yüzü ve beden dili ile ortaya koyduğu kompozisyon az rastlanır türden. Umarım Mısır Adası, iddialı olduğu Yabancı Dilde Film Oscar’ını da kazanarak bize bir gurur daha yaşatır. Zira İlyas Salman, bundan çok daha fazlasını hak ediyor bizce.
Emir Kusturica’nın Yeraltı’sını (Underground) bir toprak parçasının anakaradan ayrıldığı bir sahneyle sona erer. Kusturica’nın (Yugoslavya’nın) bölünme(sine) ve barışın yok oluşuna yaptığı bu gönderme, sinema tarihinin en güzel sahnelerinden biridir bana kalırsa. Mısır Adası da en az onun kadar güzel ve anlamlı bir sahneyle sona eriyor; sular yükselip adacığı yok ediyor, tıpkı nefretin barışı yok ettiği gibi galiba. Mısır Adası senenin en istisnai denemesi, mutlaka görülmeli.
Yönetmen: George Ovashvili
Senaryo: Roelof Jan Minneboo, George Ovashvili, Nugzar Shataidze
Oyuncular: İlyas Salman, Tamer Levent, Mariam Buturishvili
Yapım: 2014 / Gür.-Rus.-Abz. / 100 dk.