Emin Alper’in 2012 tarihli ilk filmi Tepenin Ardı Berlin’den iki ödülle dönmüştü anımsayacağınız üzere. Alper, Tepenin Ardı‘nda bir aile draması üzerinden Türkiye alegorisine soyunmuştu. Yönetmene 72. Venedik Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü getiren yeni filmi Abluka‘nın, Tepenin Ardı‘yla yakın akraba olduğunu söyleyebiliriz. Hatta temelde aynı argümanlara sahip olduğu bile iddia edilebilir. Tek fark: Alper, bu sefer alegorik anlatım yerine daha doğrudan bir dil tercih etmiş.
Ercan Dalkılıç
Yine çok karakterli bir draması var Alper’in: Yirmi iki yıllık hapis cezası ardından şartlı tahliye ile salıverilen Kadir (Mehmet Özgür), ilk iş olarak İstanbul’un bir kenar mahallesinde yaşayan kardeşi Ahmet’e (Berkay Ateş) ulaşır. Asıl amacı aslında Ahmet’ten ziyade o mahallede faaliyet gösteren terör örgütü hakkında istihbarat toplamaktır. Zaten hapisten de polise bilgi sağlaması şartıyla dışarı çıkabilmiştir. Gel gör ki, Ahmet’ten beklediği sıcaklığı göremeyen Kadir, daha çok Ahmet’in arkadaşı ve eşiyle zaman geçirmek zorunda kalır.
Alper’in filmleri hep gerçekçi başlayıp daha sonra gerçekle hayalin içiçe geçtiği bir yapıya evriliyor. Şizofrenik karakterler üzerinden gerçekliğin muğlaklaştırıp izleyicinin hangisinin gerçek, hangisinin gerçek-dışı olduğuna hükmedemediği bir dünya kuruyor yönetmen. Abluka’da buna bir de distopik öğeler eklenmiş; zamansız ve mekansız olduğu izlenimi veren hikaye oldukça karanlık bir tonda ilerliyor. Sanki çok gelecek bir tarihte, kıyametin eşiğindeyiz. Alttan alta beslenen gerilim de bu kıyamet duygusunu destekler nitelikte.
Çok basit, ama güçlü bir biçimsel denemeye de kalkışıyor Abluka‘da Alper; bir karakterin gözünden anlatırken hikayesini, biraz geri sarıp diğer karakterin tarafına geçiveriyor yer yer. Bu hayli basit deneme filme anlatı için nispeten alan yaratıyor olabilir, ancak bana sorulacak olursa bu müdahaleler olmasa da olurmuş sanki. Hikayeye ekstra bir şey kattığını söyleyemeyeceğim bu atraksiyonların.
Fakat Abluka‘nın bence bir konsantrasyon problemi de var; yani hikaye tam olarak neyi odağına alacağını kestirememiş gibi. Evet, temel bir izleği var ve bu yolda çok emin adımlarla yürüyor Alper; ne var ki, dışarıda kalan terör örgütü başı olan kardeşin bu kadar etkin olmasına karşın, hikayede kendine hiç yer bulamaması büyük handikap. Filmi kısaltmak için atılan kesikler filmi biraz yaralamış olabilir mi? Ya da ne bileyim, daha da kesilmesi gerekirdi filmin montaj masasında belki. Peki, bu ne kadar büyük bir kusur, orasını oturup tartışmak gerek sanırım.
Sonuç? Abluka devlet eliyle vatandaşa muhbirliğin aşılandığı, öğretildiği şu dönemde hayli önem arz ediyor… Sınıfı geçen oyunculuklarının yanında estetik olarak da oldukça üst düzey karşımızdaki yapıt. Yurtdışında Nuri Bilge Ceylan’dan sonra ismini gittikçe perçinleyen Emin Alper’in daha çok başarılar elde edeceğini, çok daha iyi filmler çekeceğini ümit ediyoruz yakın gelecekte.
Abluka (Frenzy) ***
Yönetmen: Emin Alper
Senaryo: Emin Alper
Oyuncular: Mehmet Özgür, Berkay Ateş, Tülin Özen
2015 / Fransa-Katar-Türkiye / 119 dk.