Merhaba,
Yarın doğum günümüz, bir yaşına basıyoruz. Doktorluğu bırakıp kendimi bu bültene adayalı bir yıl olmuş. Bireysel bir çaba olarak başlasa da Bu Hafta Ne İzlesem?’i bugünlere tek başıma getirmedim ve sıfır bütçeyle yola çıkmama rağmen her adımımda karşılıksız desteklendim. Minnetimi sunduğum upuzun bir teşekkür yazısı var burada, dilerseniz okuyabilirsiniz. Duygusallığı boş verip “bana dizi-film öner” diyen takipçilerimiziyse hemen haftanın yeni içerikleriyle baş başa bırakalım.
Gördüğünüz gibi yeni bir kapak görselimiz var ve 48 hafta süren Her Hafta Bir Klasik İzle köşemizi sonlandırıp Modern Klasikler‘e başladık. Başka yenilik ve sürprizlerimiz de yolda.
İyi ki varsınız, birlikte nice yıllara.
BluTV
Margaret Atwood’un aynı adlı romanından uyarlanıp dünya çapında büyük başarı kazanan The Handmaid’s Tale, ülkemizde sadece BluTV’de yayınlanıyor. Hayranların merakla beklediği dördüncü sezonun son iki bölümü de Amerika yayınından kısa süre sonra platforma eklenecek ve haziran ayı içinde tüm bölümler tamamlanmış olacak.
MUBI
Bu bağlantıdan bir arkadaşınızı bültenimize abone yapıp bize haber vererek bir aylık MUBI üyeliği kazanabilirsiniz. İşte haftanın filmleri:
3 Haziran: Eşini kaybeden 40 yaş üstü, iki çocuk annesi Astrid’in hayata bakışındaki değişimi ve en kolay işlerin bile onun için zorlaşmasını konu eden Evdeydim, Ama / Ich war zuhause, aber… Angela Schanelec’e 2019 Berlin Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülü getirmişti. Mesafeli ve güçlü bir dram.
4 Haziran: SİYAD’ın geçtiğimiz yıl en iyiler listesine aldığı Visar Morina filmi Yabancı / Exil, yabancı olduğu için ırkçılığa maruz kalıp dışlandığını hisseden bir kimya mühendisinin yaşadığı kimlik bunalımını ele alıyor. Mehmet Erduğan‘ın incelemesi burada.
8 Haziran: Beşir’le Vals / Vals im Bashir adlı animasyon belgeseliyle Oscar’a aday gösterilen İsrail asıllı Ari Folman’ın sonraki ve 8 yıl geçmesine rağmen halen son filmi Son Şans / The Congress, yaşı ilerlemiş, işsiz bir oyuncunun, sonuçlarını düşünmeden kabul ettiği rol nedeniyle yaşadıklarını konu ediyor.
9 Haziran: Amerika’da sinema eğitimi aldıktan sonra film çekmenin çok zor olduğu memleketi Lübnan’a dönen ve kariyeri boyunca yönettiği üç filmin ikisiyle Altın Palmiye yarışına kabul edilen Georges Nasser’in Nereye? / Ila Ayn adlı filmi; ailesini bırakıp Brezilya’ya gittikten 20 yıl sonra memleketine dönen ancak kimseye kendini hatırlatamayan bir adamı konu ediyor.
MUBI’de yayınlanacak haftanın diğer filmlerini merak ediyorsanız tıklayın.
Netflix
4 Haziran: 10 yıl önce yaşanan “Büyük Çöküş” dünyanın altını üstüne getirerek gizemli bir şekilde “melezlerin” ortaya çıkmasına yol açmış, bebekler yarı insan, yarı hayvan olarak doğmaya başlamıştır. Melezlerin virüsün sonucu mu yoksa sebebi mi olduğundan emin olamayan birçok insan korkuya kapılarak onları avlamaya başlar. (Azınlıkların çilesi çocuksu bir DC çizgi romanında bile bitmiyor.) Gözden uzak orman evinde güvenli bir şekilde 10 yıl yaşayan Gus adlı melez bir geyik-çocuk, Jepperd adlı yalnız bir gezginle arkadaşlık kurar ve ikili, Amerika’dan geriye kalan topraklarda olağanüstü bir maceraya çıkarak Gus’ın kökeni, Jepperd’ın geçmişi ve yuva denen şeyin gerçek anlamı hakkındaki sorulara yanıt arar. Sweet Tooth sekiz bölümlük ilk sezonuyla yarın yayında olacak.
4 Haziran: 39. sayımızda tanıttığımız Feel Good 2. sezonuyla geliyor.
4 Haziran: Emekli bir tetikçi, yanına kız kardeşini ve sorunlu bir genci de alarak iki yıl önce babasını ve oğlunu katleden üvey kardeşinin peşine düşer. İspanya yapımı Xtremo, tüm ailenin birbirini öldürmeye çalıştığı yüksek tempolu bir aksiyon bombası.
9 Haziran: Küresel bir elektrik kesintisi sonucu insanlar uyuyamamaya başlar, uykusuzluk beraberinde dikkat bozukluğu, halüsinasyon ve histeri krizleri getirir. İnsanlar birbirine düşmüş, kaos hüküm sürmeye başlamışken bir kız çocuğunun uyuyabildiği ortaya çıkar ve herkes peşine düşer. Tipik bir “son çaremiz o” hikayesi üzerine kurulu Awake, macera yüklü bir dram.
9 Haziran: Görücü usulü evlilikten kaçıp el değmemiş Maya ormanlarına sığınan bir kadının doğa ve doğaüstü ile mücadelesini konu eden Trajik Orman / Selva Trágica, 2020 Venedik Film Festivali’nde Yabancı Dilde En İyi Film, Varşova’da Özgür Ruh ödüllerine layık görülmüştü.
Exxen
“Engellenebilir her ölüm cinayettir!” sloganıyla Exxen’de yayınlanan Hükümsüz, ülkemizin kanayan yarası haline gelen kadın cinayetlerini konu alıyor. Başrollerini Burçin Terzioğlu, Hande Doğandemir, İsmail Hacıoğlu ve Alican Yücesoy’un paylaştığı yapım 10 bölümden oluşuyor. İlk üç bölümü karakterlerin birbirleriyle yollarının kesişmesine sebep olan başka bir ana olay üzerinden ilerlerken geri kalan 7 bölümün her birinde ayrı bir kadın cinayeti ele alınıyor. Dizinin teknik olarak iddialı olduğunu söylemek zor. Cinayetlerin iki kadın avukatın çabalarıyla çok kısa sürede çözüme kavuşması ve gerçek hayatın aksine her seferinde adaletin yerini bulması inandırıcılığı biraz zedeliyor ancak dizinin merkezine aldığı olaylar sebebiyle daha çok kişiye ulaşmasını arzuluyoruz. Keşke böyle hassas konuları doğru bir bakış açısıyla işleyen yapımları ulusal kanallarda da görebilsek.
beIN CONNECT
- Ülkemizde vizyon şansı bulamayan popüler filmleri yasal yollardan izlemenin en hızlı yolu beIN CONNECT bu hafta Biz Hayvanlar, Kayıp Gençlik, Sessizlik Körfezi, Ölü Taklidi ve Nükleer’i seyirciyle buluşturuyor. İsimlere tıklayıp, filmlerin künye bilgilerine ulaşabilirsiniz.
IMDb Pro
- Haziran ayının ilgi çekici yeni içerikleri.
- 1,5 dakikada Zack Snyder filmlerinin ortak özellikleri.
NFB.CA
- Keman virtüözü ve besteci Maurice Zbriger’in portresi.
Le Cinéma Club
- Nick Pinkerton’ın sevdiği beş film.
İçinde Yaşamak İstediğim…
Sevdiğimiz isimlere “içinde yaşamak istedikleri film ya da diziyi” sormaya devam ediyoruz. Yedinci konuğumuz yakın zamanda Münferit Bir Olay adlı romanı yayımlanan sinema yazarı Suat Köçer, seçtiği filmse Sultan (1978).
Herhalde bir sinemacıya sorulabilecek en zor sorulardan biri de “hangi filmin içinde yaşamak istediğidir”. Yığınla özel, önemli film arasından birini seçip almak hiç kolay bir şey değil çünkü. Sanırım bu tarz durumlarda başvurulacak ilk yollardan biri kendi hayatı ama özellikle de çocukluğuyla özdeş bir hikâyenin tercih edilmesidir. Ben de yığınla film arasından, buram buram çocukluğum kokan Sultan’ı seçtim. Mütevazı evlerde, büyük duygulara sahip insanların yaşadığı şirin bir mahalleyi anlatan Sultan, çocukluğumun geçtiği mahalleyi, neredeyse aynı doğallık ve içtenlikle anlatan bir film. Modernizmin henüz bozamadığı ilişkileri, zor zamanlarda birbirine omuz veren “yoksul ama mutlu” insanları, sevginin her güçlüğü yenebildiği eski güzel günleri anlattığından, o yıllara geri dönmek adına Sultan filminde yaşamak isterdim.
“atıptutuyorum” öneriyor
Geçen senenin en güçlü filmlerinden bir tanesi. Sessiz sessiz tokatlıyor ve sonu geldiğinde mosmor ediyor güzelim yanaklarınızı. Uçmadan, kaçmadan izleyicisini silkeleyebilen filmlerin iyi bir örneği. Pennsylvania’da, tam anlamıyla rezalet bir aile yaşantısına sahip olan genç bir kızın hamile olduğunu fark edişi akabinde aldığı kararların yarattığı silsileyi anlatan film, herhangi bir kadın izleyiciyi içine kolayca çekebileceği gibi, erkek izleyiciler için de zorlu bir süreç sunuyor. Dertlerden dert, sıkıntılardan sıkıntı seçtiriyor. Şiddetle önerdiğim bu film, bağırıp çağırmadan meselesini anlatan, gösterişsiz ve oldukça kişisel bir eser. Iskalamayın bence. beIN CONNECT’ten erişebilirsiniz. Sevgiler.
Kimler sever?
Hayatın içinden film izleyim derken haşat olmak isteyenler.
Kimler sevmez?
Başkalarının bedenleri hakkında çok fazla fikri olanlar.
atıptutuyorum‘un diğer önerilerini Instagram sayfasından takip edebilirsiniz.
Modern Klasikler
Bültenin ilk bir yılı boyunca klasik filmlerden önerilerde bulunduğumuz köşemizde artık modern klasikleri ağırlayacağız. Modern klasik, yakın dönemde çekilmiş, ortaya çıktığı andan itibaren sinema dünyasının üstünde hemfikir olduğu ve sinema dünyasında kalıcı bir konum elde edeceğine kesin gözle bakılan eserleri nitelemek için kullanılan bir ifade. Hangi eserin “modern” olduğunu belirlerken kesin bir tarih koymak mümkün değil ama bültenimiz özelinde, işleri kolaylaştırmak için 2000 yılını milat alarak önerilerde bulunacağız. Coen Biraderlerin, yukarıda saydığımız kriterlerin hepsini karşılamanın yanında dünya tarihinin en eski metinlerinden birine modern bir yorum getiren filmi Nerdesin Be Birader? (2000) ise ilk konuğumuz. Sinema tarihinin en iyi soundtrack albümlerinden birine sahip olduğunu da not düşelim.
Ayrıca…
Hany Abu Assad’dan Elia Suleiman’a, çevrimiçi ve ücretsiz izlenebilecek 10 önemli Filistin filmi.
Katkılarından dolayı Eralp Alper, Güzin Tekeş, Ozancan Demirışık, Suat Köçer, Tanju Baran, BluTV ve MUBI Türkiye’ye teşekkür ederiz.
Bültenin faydalı olduğunu düşünüyorsanız, 10 TL destek vermek için dijital teşekkür kartı satın alabilirsiniz