Bugünlük, benim adım Don Kişot…
3 seneyi devirdik. İnternet denen okyanusa Mary Celeste gibi bomboş saldığımız şu küçük yelkenli, bilinmez bir ufka doğru yaptığı aheste ama kararlı ve istikrarlı yolculuğunda, ayrım gözetmeksizin uğradığı duraklardan isteyen herkesi güvertesine aldı. O yolcuların sayısı an itibariyle günlük 2000’i buluyor, aylıksa 50 binin üzerinde. 
Kaptanınız Don Kişot konuşuyor…
Demiştim ya, bugünlük, benim adım Don Kişot…
Bu geminin seyrini sağlayan tüm dostlar Don Kişot aslında…
Numan Serteli, Deniz Akhan, Turgay Özçelik, Ercan Dalkılıç, Cenk Büker, Tuğba Keleş, Burak İşyar, Sadık Yemni gibi imzalarını sıkça gördükleriniz; yazılarıyla, listeleriyle, yorumlarıyla, eleştirileriyle bize zaman zaman destek atan diğer yazar dostlarımız; kendileri gibi imzaları çok göz önünde olmasa da bize bir şekilde katkısı olmuş ya da olmaya devam eden tasarımcı, çizer, gazeteci, grafiker, webci diğer dostlar…
Her yelkenli gibi Ters Ninja’nın da rüzgara ihtiyacı vardı. Ve bu Don Kişotların hayalleri rüzgar olup Ters Ninja’nın yelkenlerini doldurdu.
Bu yolculukta bize katılan herkese teşekkür ediyoruz. Hayallerimizi paylaşanlara… Onların varlığı ve paylaşımları olmasa o hayallerin devamı gelmeyebilirdi çünkü. Ve bizim rüzgarsız bir denizde yelkenlimizi yüretecek bir B planımız yoktu. En iyi ihtimalle bir akıntıya kapılıp karaya otururduk ya da kayalıklara bindirip batardık.Umursamazdık aslında, çünkü bu gerçekleştiğinde biz çoktan ölmüş olurduk. Hayalleriyle yaşayan insanlar, hayalleri öldüğünde ölürler…
Don Kişot… İyi bir insandı. İlkeli bir insandı. Kararlı bir insandı. Dürüst bir insandı. Menfaatini gözetmedi. Para için küçülmedi. Kazanamayacağı savaşlara girişti. Gerçek olamayacak yalanlara inandı.
Olmak istediği kişi olmaya çalıştı. Olamadı. Ama mücadeleyi bırakmadı. Ki bu onu Don Kişot yaptı.
Don Kişot… Dünyanın geri kalanına göre deliydi.
Bugün şehrime, ülkeme, dünyaya şöyle bir bakınca… Keşke herkes Don Kişot olsa diyorum. Keşke herkes deli olsa…
Yeni yılda mutlu olun. Elinizden geldiğince de mutlu edin. (Yalnızca insanları değil üstelik, hayvanları da… Üstelik onları mutlu etmek çok daha kolaydır, tek yapmanız gereken onları mutsuz etmemektedir. Bundan fazlasını istemezler. İşe, onların dünyalarına iyi davranarak başlayın.)
Ama daha da büyük dileğim… Bugün olmak istediğiniz kişinin kim olduğuna karar verin. Yeni yılda da o kişi olabilmek için elinizden geleni yapın. Belki olamayacaksınız. Belki size engel olacaklar. Ama mücadeleyi bırakmadığınız sürece kaybetmiş sayılmayacağınızı aklınızdan çıkarmayın.
Ve bir gün gelecek. Bir bakmışsınız… Farkında bile olmadan… İstediğiniz kişi oluvermişsiniz. Ve istediği kişi olmak için mücadeleye girişmeye korkan başkalarına örnek teşkil etmektesiniz, cesaret vermektesiniz.
Yeni yılda…
Mutlu olun.
Yeni yılda…
Kendiniz olun…
Zaten bunlardan biri olmadan, diğerinin gerçek olması imkansız.
Yeni yılda…
Bize katılın…
Don Kişot olun…
Not: Bu yazı ilk olarak 1 Ocak 2010’da yayınlanmıştır. Buradaki onun revize edilmiş halidir.
