Yedinci Star Wars filmi, gelişimini adındaki rakamlarla takip ettiğimiz akıllı telefonun yedi numaralısı gibi. Önceki altı tanenin tüm iyi özellikleri bir arada, işlevsiz yanlar çıkarılmış ve daha şık bir pakette.
Star Wars: Güç Uyanıyor (Star Wars: The Force Awakens ya da kısaca Episode VII), Star Wars’un (Star Wars: Episode IV – A New Hope) 1977’de yaptığını 2015’te tekrar etmeye çalışan bir film. İlk bakışta “bu formülü biliyoruz, bunları gördük” şeklinde düşünmemize neden olsa da; zekice, stratejik ve anlaşılabilir bir karar bu.
Birçok insanın malumu olsa da kısaca tekrar edelim. İlk Star Wars filmi 38 yıl önce gösterime girmiş, devam filmleri gelince ismi uzatılarak Yeni Bir Umut (A New Hope) olmuş ve 1999’da öncesini anlatan ikinci üçlemenin başlamasıyla tüm seri içinde dört numaraya yerleştirilmişti. Yani ilk film sonradan Bölüm IV (Episode IV) olarak adlandırıldı. Her şeyi başlatan ve diğer beş filmi bir arada tutan A New Hope kuşkusuz Star Wars evreninin sarsılmaz temeli.
Orijinal üçleme (IV-V-VI) 1983’te, yeni üçleme (I-II-III) 2005’te tamamlandı. Karakterler kapitalist sistemin oyuncakları olarak hayatımızdan hiç çıkmamış da olsalar, on yıldır sinema salonlarında Star Wars filmi görmedik. Figürlere aşina, isimleri az çok bilen bir nesil aslında onların nasıl maceralar yaşadıklarını bilmeden temalı ürünleri kullanmaya devam etti. Animasyon televizyon dizileri, bilgisayar oyunları ve kitaplar hep yan öyküler anlattıklarından, filmleri görmeyenler ana omurganın kıvrımları hakkında fikir sahibi olamadı. Elbette günümüz şartlarında tüm filmlere bir arada ulaşmak mümkün ancak Star Wars başka bir kuşağın duygusal macerası, genç kitleninse oyuncağı olageldi. Episode VII bunu değiştirmek ve kemik kitleyi büyütmek için var.
2015 tarihli yedinci filmi yaratan ekip doğru bir karar vererek yeni nesli Star Wars‘la tanıştırma misyonunu üstlenmiş. 1977’deki filmin hikaye çizgisini kopyalamış, uzun yıllar perdede görmemizin mümkün olacağı genç karakterler yaratmış ve eskileri de hikayesine yedirmiş. 1983’te Episode VI‘nın finalinde ayrıldığımız karakterlerin uzak kaldığımız sürede neler yaptıklarını ve şimdi hangi konumda olduklarını yeni hikayeyi yavaşlatmadan anlatmayı başarmış.
The Force Awakens‘ın en takdir edilesi yanı ekibin kendini bir Star Wars filmi yapmaya adamış oluşu. Bu; özel istekleri bir kenara koymak, kendini gösterme çabasına girmemek, aşırılığa ve uçarılığa kaçmamak, tek amacın sevenlere hizmet etmek olması demek. Korkaklık olarak algılanabilir mi bu yaklaşım, belki evet. Söz konusu Star Wars ise, bence hayır, olması gereken bu. Kimse dönüşüm geçirmiş, sözde güncellenmiş bir Star Wars filmi görmek istemiyor. Bunun için alternatif mecralar, alternatif öyküler dört bir yanımızı sarmış durumda zaten. Sinema filmlerinden beklenen, özden uzaklaşmamaları. J.J. Abrams ve senaristler de tam olarak bunu yapmış. İşte yedinci bölümde tekrar ya da aşinalık hissi yaratan Star Wars kodlarından bazıları:
1- Dördüncü filmde iletilmesi gereken bir mesaj vardı, yedinci filmde de var. Mesajı taşıyan bir Droid idi, yine öyle.
2- Klasik üçlemede kötüleri temsil eden ve herkese korku salan Darth Vader idi, şimdi Kylo Ren. İkisi de maskeli ama senaryoya göre zaten Kylo Vader’ı taklit ediyor yani durum kitabına uygun. Zaten benzerliklerin ucuz bir taklit yerine “evde” hissettirmesinin altında yatan cinlik burada. Her biri doğru iplerle birbirine bağlı.
3- Mesaj taşıyan Droid doğru kişinin eline geçiyor, o kişi mesajı iletmek için elinden geleni yapıyor ve bunu yaparken bulunduğu yerdeki köklerini yitirmek/terk etmek zorunda kalıyor. Sonunda da zaten önemli biri olduğu ve olayları değiştirme gücü olduğu ortaya çıkıyor. (IV’de Luke, VII’de Rey)
4- İnzivaya çekilmiş Jedi ustası aranıyor ve bulunuyor. (I’de Qui-Gon Jinn, V’te Yoda, VII’de Luke Skywalker)
5- Savaşın gidişatını değiştirebilecek çok iyi bir pilota denk geliniyor. (I’de Anakin, IV’de Han Solo, VII’de Rey ve Poe)
6- Baba ile oğul karşı karşıya kalıyor ve oğul babanın ölümüne sebebiyet veriyor. (VI’da Luke-Anakin, VII’de Kylo Ren-Han Solo)
7- Öfkeli ergen kontrolünü kaybedip karanlık tarafa meylediyor. (II ve III’de Anakin, VII’de Kylo Ren)
8- Kahraman pilotlar güvenlik kalkanı olan dev bir gemiyi yok ederek savaşı geçici de olsa durduruyor. (I, IV ve VII)
9- Barda plan yapılırken “ben katılmam” diyen bencil karakter kendi işini halledince ekipten ayrılıyor ancak sonra vicdanına yenilip dönerek kilit rol oynuyor. (IV’de Han Solo, VII’de Finn)
10- Güçlü kadın karaktere ilk görüşte tutulan adam üzerinden romantizm yaratılıyor. (IV’te Leila-Han Solo, VII’de Rey-Finn)
İlk izleyişte kayda değer bulduğum on benzerlik bu şekilde. Düşündükçe kim bilir daha neler çıkar. Yine de bunları taklit olarak değil, aslına saygıyı korurken yeni nesle Star Wars heyecanı yaşatma çabası olarak görmekteyim. Bu nedenle VII’nin yapmaya çalıştıkları anlaşılabilir ve işinin VIII ve IX ile karşılaştırıldığında nispeten kolay olduğu savunulabilir. Asıl önemli olan bundan sonraki filmlerde ne anlatılacağı ve özlemini gideren seyircinin yeni karakterleri önemseyip önemsemeyeceği.