Marvel’ın süper kahramanlarından Daredevil’in Brian Michael Bendis – Alex Maleev işbirliğiyle kaleme alınan macerasının 3. cildi “Ayaktakımı” Arkabahçe Yayıncılık’tan çıktı.
Ülkemizde çizgi roman yayıncılığında önemli bir yere sahip olan Arkabahçe Yayıncılık, geçtiğimiz yaz sonunda yayınlamaya başladığı Daredevil macerasına son sürat devam ediyor. Pek çoğumuzun bildiği gibi Daredevil, Matt Murdock adlı kör bir avukatın (yine radyoaktif meseleler nedeniyle ortaya çıkan) gelişmiş hisleri ve atletik becerilerini doğup büyüdüğü yer olan New York, Hell’s Kitchen’daki suç odaklarını alt etmek için kullanmasını konu alıyor.
1969 yılında Stan Lee tarafından yaratılan ve birçok ünlü yazar – çizerin katkıda bulunduğu Daredevil’in Türkiye’deki yayın macerasına baktığımızda, 1983 yılından itibaren çeşitli süper kahraman maceralarında misafir olarak göründüğünü, ilk kez kendi adını taşıyan bir başlıkla yayınlanmasının 2000 yılında Arkabahçe sayesinde olduğunu görüyoruz (Hakan Alpin, Çizgiroman Ansiklopedisi, 2006, İnkılâp). Arkabahçe’nin bu dönemde yayınladığı Koruyucu Şeytan, Bütünün Parçaları, Uyan ve Seyirciye Oynamak başlıklı ciltler, 1998 yılında Marvel’ın Daredevil numaralandırmasını sıfırlayarak yeni bir başlangıç yaptığı dönemin ilk ürünleri. 4 cilt boyunca yaratım ekibinde ünlü yönetmen Kevin Smith ve Back To The Future filmlerinin senaristi Bob Gale’in yanı sıra Joe Quesada, David Mack gibi önemli çizerlerle karşılaşıyoruz.
Aradan geçen 10 küsür yıldan sonra Arkabahçe kaldığı yerden devam ediyor ve şimdi Amerikan çizgi roman tarihinin en önemli hikaye serilerinden biri sayılan Bendis – Maleev yapımı Daredevil’i bizlerle buluşturuyor. Türkçe’de İkinci Adam (Underboss), İfşa (Out) ve en son Ayaktakımı (Lowlife) ciltlerinin yayınlandığı Bendis – Maleev ortaklığındaki Daredevil, 2001 – 2006 yılları arasında yayınlanmış 12 ciltten oluşan bir külliyat.
Hikaye, Samuel Silk, Jr. adlı kavruk mafya elemanının Kingpin’in sümsük oğluyla dostluğundan yararlanarak Daredevil’in avukat Matt Murdock olduğunu öğrenmesiyle başlıyor. Silk bu bilgiyi öncelikle Kingpin’i devirmek için kullanır. Gelişen olaylar sonucunda kahramanımızın gerçek kimliği güçlü bir medya imparatoruna ait bulvar gazetesinde ifşa edilir. Bendis, bir süper kahramanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri üzerinden kurduğu anlatıda son derece karanlık bir atmosfer yakalamayı başarmış. Kahramanımızın kimliğinin açığa çıkması, etrafındaki insanları düşmanları için hedef tahtasına dönüştürerek kahramanımızın sosyal yaşamını felce uğratırken, kendi etik değerleri dışında hiçbir denetime tabi olmayan, yasanın “dışındaki” düzen sağlayıcıların meşruluğu sorununun da kamuoyundaki en büyük muhatabı haline gelmesine neden oluyor.
Bendis bu noktada hikayeye kara film anlatısının olmazsa olmaz bir unsurunu daha dahil etmiş. O eski altın çağda, iyiyle kötü birbirlerinin sınırlarına saygı duyan ve belli kurallarla hareket eden bir mücadelenin aktörleriyken, artık ne kural ne de sınır vardır. Sadece kaos hüküm sürmektedir. Yazar Bendis’in yetkin anlatımı ve olay örgüsündeki zekice hamlelerine Alex Maleev’in karanlık ve fotografik çizgileri eşlik edince ortaya dört dörtlük bir macera çıkmış. Yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi 10 yıl aradan sonra Türkiye’deki okuyucusuna kavuşan bu klasiği sakın kaçırmayın.