1942 yılında Japon Kuvvetleri Singapur’u istila eder ve Churchill’in “İngiliz İmparatorluğu’nun başına gelen en büyük felaket” olarak tanımladığı olaylar yaşanır. Esir alınanlar Ölüm Demiryolu olarak anılan Tayland-Burma Demiryolu inşaatında çalışmaya zorlanır.
Serkan Çellik
Eric Lomax’ın aynı adlı kitabında anlattığı gerçek yaşam öyküsünden uyarlanan Geçmişin İzleri’nin konusu şöyle: Tren tarifelerini ve demiryollarını avcunun içi gibi bilen Eric rötarlı bir sefer nedeniyle güzergâhını değiştirince Patti ile tanışır. Arkadaşının tavsiyeleri doğrultusunda ülkeyi gezen kadının yanına oturan Eric dilini tutamayıp önerilerin kötü olduğunu söyler ve bizzat anlatmaya başlar. Adamın kültür ve nezaketinden etkilenen kadın ile Eric arasında evliliğe uzanan bir bağ kurulur ancak düğün gününden itibaren şahit olmaya başladığımız sinir krizleri adamın huzursuz ruhunu gözler önüne serer.
Küçüklükten beri trenlere hayran olan Eric Lomax, 21 yaşında Singapur’da sinyal subayı olarak çalışırken Japonlara teslim olmuş ve Tayland’daki demiryolu inşaatına gönderilmiştir. Burada gördüğü işkence ve zulmün ardından sağ salim evine döndüğünde, içine kapanıp savaşın travmasıyla boğuşmaya başlar. Derken bir gün âşık olur. Patti’den aldığı güç sayesinde hayatta olduğunu keşfettiği işkencecisi Takashi Nagase’yi bulup yüzleşmeye karar verir.
Geçmişin İzleri İkinci Dünya Savaşı ile ilgili bitmek tükenmek bilmeyen öykülerden birini anlatıyor. Aslında malzemesi güçlü. İşkence görmüş bir askerin yıllar sonra işkencecisini savaşın yaşandığı mekânlarda turist rehberliği yaparken bulması ve yüzleşmesi fikri etkileyici. Üstelik olaylar birinci ağızdan dinlenmiş çünkü Lomax filmin kurgusunun tamamlanmasına iki hafta kalana dek hayattaymış. Öte yandan film izleyici üzerinde herhangi bir etki bırakmaktan uzak. Ne başarısı kanıtlanmış oyunculardan yeterli performans alabilmiş yönetmen ne de atmosfer kurmayı becerebilmiş. Gerçekte yaşananları ya da filmin konusunu kısaca okuduğunuzda bile 116 dakikalık yapımı izlediğiniz zamandan daha fazla etkileniyorsunuz. Karakterlerin iç dünyasını yansıtmaya çalışırken oyuncularına boş boş bir noktaya bakmalarını söyleyen ve bunu uzun uzun çekip filmine koyan Teplitzky, yaşanan gerçekleri doğru dürüst aktarma konusunda bile aciz kalmış.
Filmin uyarlandığı kitabı ya da bulabilirseniz konuyla alakalı dökümanları okumanızı, Geçmişin İzleri’nde anlatılanları tam kavrayabilmeniz adına tavsiye ederim.
Geçmişin İzleri (The Railway Man)
Yönetmen: Jonathan Teplitzky
Senaryo: Frank Cottrell Boyce-Andy Paterson
Oyuncular: Colin Firth, Nicole Kidman, Jeremy Irvine
2013 / Avustralya-İngiltere-İsviçre / 116 dk.