Son yıllarda başta Altın Portakal Film Festivali ve Altın Koza Film Festivali başta olmak üzere ülkemizdeki bütün major festivallerin medya sponsorları arasında özgün logosuyla Tersninja.com adlı bir popüler kültür sanat sitesi dikkat çekiyor. Sinemadan kitaba, çizgi romandan müziğe uzanan geniş skalasıyla kurulduğu ilk günden bu yana bir markaya dönüşen Tersninja.com 1 Ocak’ta 6. yaşına bastı. Sinema yazarı Ege Görgün’ün kurduğu Tersninja.com’da, 2010’dan beri yazan, zaman zaman sitenin editörlüğünü de üstlenen, Aydınlık Gazetesi’nde de sinema yazıları yazan Ercan Dalkılıç’a Tersninja.com’u ve ülkemizdeki sinema yazarlığının durumunu sorduk…
Sinema yazmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Öncelikle sinema yazmak bir gönül işi. Aşk gibi bir şey bu. Ülkemizde gazeteciliğin alt dalı olarak yürütülüyor hala. Oysaki bu başlı başına bir meslek diğer ülkelerde. Zaten öyle de olması gerekiyor. Kısaca, sinema yazarlığı hala kurumsallaşamadı ülkemizde. Sinema yazarak geçimini sürdürebilen sinema yazarı sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Sinema yazarlığı yapan kişilerin birçoğu para dahi kazanamıyor bu işten. Başka bir iş yapmak zorundalar, ancak hayatlarını öyle sürdürebilirler. Yani sinema yazarı olmak isteyenlere şunu söylemek gerek. Para hayatınızda öncelikli bir olgu ise, hiç sinema yazarı olmaya kalkışmayın bu ülkede.
Herkesin merak ettiği bir soruyu soralım size: Sinema yazabilmek için hani okuldan mezun olmak gerekiyor?
Sinema yazabilmek için bir okul okumak gerekmiyor. Okuma/yazma biliyorsanız sinema yazabilirsiniz. Bu konuda bir kural yok. Tabii üniversitelerin iletişim bölümleri, güzel sanatların sinema bölümlerinin kapıları açık insanlara. Fakat orada okuyan insanların hemen hemen hepsi dizilerde ışıkçı vb. işlere girip çalışıyorlar. Sinema yazarı çıkmıyor pek o bölümlerden. Okumaya ve yazmaya meraklı, sinema ve sanat konusunda kendini geliştirmiş her insan sinema yazabilir.
Siz nasıl başladınız sinema yazmaya?
Benim küçüklükten gelen bir yazma alışkanlığım vardı. 90’ların sonunda bir VCD akımı başladı ülkemizde. Taşrada yapacak fazla bir sosyal etkinlik olmuyor. Her hafta sonu filmler kiralayıp izlemeye başladım. Bu filmlerin benim için bir ifade alanı oluşturabileceğini fark etmemle birlikte hayatım değişti. O sıralar sinema üzerine okumaya da başlamıştım yeni yeni. Ege Görgün’ün de aralarında bulunduğu birçok ismi deli gibi okuyordum. Önce kendi kişisel blog adresimde başladım sinema yazmaya, birçok dergi ve siteden sonra Tersninja.com’a geçtim. 2010’dan bu yana da Tersninja.com’da Ege Görgün ile birlikte yazıyorum. Bu benim için ayrıca çok mutluluk verici.
Ülkemizde sinema yazarlığı ne durumda ve Tersninja.com bunun neresinde?
Ülkemizde sinema yazarlığının hali vahim bana kalırsa. Yeni yazar yetişmiyor. Zaten yetişme yolları da kapalı. Dikkatli takipçilerin gözlerinden kaçmayan bir gerçek var: 20 yıldır aynı kişiler sinema yazıyor! Böyle bir şey olamaz, olmamalı da zaten. Sinema yazmak kimsenin tekelinde değil! Sinema yazarlığında bir kamplaşma söz konusu bugün. Herkes bir kampta yerini almış durumda. Sinema yazarı yetiştirmek istemiyorlar belki de bu kamplar, bilemiyorum orasını artık. Gazete ve dergilerde yazmak için çok ama çok şanslı olmanız ya da bazı önemli kişileri tanımanız gerekiyor. Dediğim gibi sitelerde varkalma mücadelesine girdiğinizdeyse, senelerdir beslenegelen blokları kırmanız…
Daha önce Sinema.com adlı bir site vardı. Benim de aralarında bulunduğum birkaç arkadaşım bu siteden yetişti. Sonra kapandı o site. Yerine kurulan site de eleştiriye önem vermedi eskisi gibi artık. Biz Tersninja.com olarak elimizden geldiğince sinema yazmak isteyen arkadaşlara yer vermeye çalışıyoruz. Kültür-sanat hakkında yazdığınız her şeyi bize gönderebilir insanlar. İletişim için gerekli olan bilgiler sitemizde mevcut.
İnsanlar gönderebilirler ama bu her gönderileni yayınlayacağız anlamına gelmiyor tabii. Yayın yönetmenimiz yayın kalitesinin düşmesine izin vermeyecek kadar tecrübeli ve prensipli bir yayıncı. Zaten bu sayede Ters Ninja’da “yazı yayınlatmak” artık önemli ve prestijli bir şey haline geldi. Biz bu imkânı gerçekten hak edenlere vermeye çalışıyoruz. Evet, herkes sinema üstüne yazabilir, ama her yazılan Ters Ninja’da yayınlanamaz.
Tersninja.com’u diğer sitelerden ve bloglardan farklı kılan nedir size göre?
Tersninja kurulduğu ilk günden bu yana bir dergi gibi yönetiliyor. Aralarında Tuğba Keleş, Tuncer Çetinkaya, Murat Ocakcan, Ertekin Akpınar, Serkan Çellik, Rıza Oylum gibi isimlerin bulunduğu düzenli bir yazar kadrosu, aralıksız olarak içerik üretiyor. Bunun yanında editoryal bir birim mevcut. Kontrolsüz, elden geçirilmeden hiçbir yazı yayımlanmıyor. Kısaca, Tersninja’da içerik olarak boş, özgün olmayan bir yazı ile karşılaşmanız olası değil. Daha önce bir yerde kullanılan yazılara da ver vermiyoruz. Her gün yeni yazı girişi yapıyoruz. Yılın 365 günü yeni yazı sunuluyor okuyucuya, dile kolay. Bir popüler kültür sitesi olmamız da önemli bir fark. Ama en önemli farkımız; bir karakterimizin ve tavrımızın olması. Yeri geldiğinde muhalifiz, yeri geldiğinde anarşist… Humanistiz ama aynı zamanda asabiyiz de!