Bu hafta vizyona yedi film giriyor. Yönetmenliğini James DeMonaco’nun üstlendiği Arınma Gecesi (The Purge) filmini Ali Abaday Tersninja.com için değerlendiriyor. Bu hafta sinameseverlerle buluşan diğer filmler arasında Bu Nasıl Aile (We Are The Millers), Turbo 3D, Karanlık Şerit (Möbius), Pırıltılı Hayatlar (The Bling Ring), Şeytan-ı Racim ve Neva yer alıyor. Herkese iyi seyirler.
Arınma Gecesi
The Purge
Yönetmen: James DeMonaco
Senaryo: James DeMonaco
Oyuncular: Ethan Hawke, Lena Headey, Max Burkholder
Yapım: 2013 / ABD – Fransa / 85 dk.
İşsizlik ve suç oranı her toplumun öncelikli sorunlarındandır. İşsizliği ve suç oranını düşük tutmak özellikle nüfusu yüksek ülkelerde genelde zordur. İşsizlik ile suç oranları arasında doğrudan bir bağlantı görünmese de ikisinini birbirini etkileyen faktörler olduğu bilinir ve bu ikisinin düşük olması için uğraşılır. Yönetmenliğini James DeMonaco’nun yaptığı Arınma Gecesi (The Purge) bu iki etken arasında direk bağlantı olduğu görüşünden yola çıkan bir distopya.
Ekonomik olarak batmış ve suçun kol gezdiği Amerika’da yeni kurucular olarak adlandırılan bir grup ülkeyi tekrardan kalkındırmak için harekete geçmiş ve arınma gecesi adı verdikleri bir ritüel bulmuşlardır. Yıl artık 2022’dir ve yeniden doğmuş Amerikan’nın vatandaşları oldukça mutlululardır. İşsizlik yüzde 1 seviyesindedir, suç oranı neredeyse yoktur. Tüm halk bunun yeni kurucuların ve arınma gecesinin başarısı olduğunu düşünmektedir. Arınma gecesinde adam öldürmek serbesttir. Gece boyunca polis, itfaiye ve acil servisler kapalıdır. Yapılan bütün suçlar cezasızdır. Sadece kitle imha silahları kullanmak yasaktır.
Güvenlik sistemleri satan James Sandin (Ethan Hawke) da bu döneme hayrandır. Dönemin en karlı işini yaptığı için oldukça zengin olmuştur. Karısı Mary (Lena Headey), oğlu Charlie (Max Burkholder) ve kızı Zoey (Adelaide Kane) ile mutlu bir hayatı vardır. Yeni arınma gecesi için kimi komşuları kendilerini güvenli evlerinin içine hapsedip, olanları izlemeyi seçerken, bazıları da “avlanmaya” çıkma hazırlığındadır. Sandinlerde her şey oldukça iyi gözüksede bir iki ufak sorun vardır. Zoey kendisinden yaşça büyük olan ve babasının görüşmesini istemediği sevgilisi Henry (Tony Oller) ile odasında gizlice buluşmakta, Charlie ise arınma gecesini doğru bulmamaktadır.
Tüm aile arınma gecesini güvenli evlerinde geçireceklerini düşünürken mahallelerine gelen yaralı bir yabancıya (Edwin Hodge) Charlie kapıyı açınca olaylar değişir. Yabancının peşinde oldukça iyi ailelerden gelen bir çete vardır. Çetenin lideri (Rhys Wakefield) yabnacıyı kendilerine vermelerini yoksa tüm evdekileri katledeceklerini söyler. Bu esnada Henry eve gizlice girmiştir. Sandinler güvenli olduğunu düşündükleri evlerinde artık av durumundadırlar.
Üç milyon dolar gibi Hollywood için neredeyse inanılmaz düşük bir bütçeye sahip olan Arınma Gecesi, temelde dünyanın en güvenli yeri görülen bir ailenin kendi evinde nasıl korku dolu dakikalar geçireceğini gösterse de alt metni oldukça dolu. Belki bu sebepten beklenenin çok üstünde bir hasılat sahi oldu. Çünkü klişe sahneler ve az sayıda mekana da sahip olsa film insana ve sisteme dair çok derin sorular soruyor.
Amerika açısından kurucular insanın içindeki iyiliğe inanıyordu. Bu yüzden Amerikan Başkanı’na kimseye danışmadan savaş açma yetkisi verdiler. ABD Başkanı Obama şu sıra bu yetkiyi kullanmak yerine Senato’nun onayını almayı tercih ederek belki de kurucuların insanlığın içindeki iyiliğe inanmakta ne kadar haklı olduğunu gösterdi. Ne var ki her sistem gibi bu sisteminde sorunları mevcut. Ayrıca insan gerçeten iyi midir yoksa içindeki kötülüğü ve şiddeti bastırıp iyi olmaya mı zorlanmaktadır? Sandin ailesi bu sorunun cevabını vermek zorunda kaldığı bir durumda kalıyor.
Arınma Gecesi bir bakıma akıllara Costa Gavras’ın Ölümcül Çözüm (Le Couperet) filmini getiriyor. Bu filmin kahramanı işsiz kaldıktan sonra kendi pozisyonunda rakibi olacak kişileri öldürmeye başlıyordu. Arınma Gecesi’ndeki insanlar da evsizleri, patronlarını, iş arkadaşlarını öldürerek hem içlerindeki şiddet duygusunu bastırıyor hem de bir açıdan işsizliği düzene koyuyor. Fakat bu düzenin ne kadar başarılı ve doğru olduğu ise film boyunca tartışılıyor.
Şiddet olaylarının giderek arttığı günümüzde, insanın doğasıyla alakalı sorular soran Arınma Gecesi son dönemin ilginç filmlerinden biri. kimi seyirci ve eleştirmenlerden pek olumlu eleştiri alamasa da elde ettiği hasılat sonrası yapımcılar tarafından filmin devamının çekilmesine karar verildi.