Lamberto Bava görünümlü bir Lucio Fulci filmi. Gizemler içinde tipik bir 80’ler doğaüstü-slasher’ı. Dalga geçen ve geçilen ergenlerin kanlı travması. 2 yıl evvel bit pazarı tezgahında 2 euroluk bir divx, bu yıl videocu rafında DVD formatında 3.99’a bulduğum çöp koleksiyonu parçam. İşte şimdi burada: Aenigma.
1987 yılında Fulci, Boston Kız Koleji’nde okuyan bir avuç şımarık kızın hikayesini anlatan Aenigma’yı çekmeye başladığında, ilkokula henüz başlamış bir çocuktum. Yatılı kolejdeki kızların oda duvarlarını süsleyen 80’lerin hit isimlerinden Tom Cruise’lu Top Gun posteri, ablam sayesinde bizim odanın da duvarını süslüyordu. Kızlar Tom Cruise’a hayrandı. Ablam Tom Cruise’a hayrandı. Bense Tom Cruise’un estetik ameliyat sonrası sürekli düşen burnuna hayrandım. Postere bakıp bakıp, “Bir insanın burnu nasıl düşer?” sorunsalı etrafında saatlerce düşünüyordum. Birkaç yıl içinde bu sorunun cevabını Michael Jackson çok güzel verecekti. Ama o zamana kadar Tom Cruise’un düşen burnuyla büyülenmeye yetecek kadar bol vaktim olacaktı. Aenigma’daki kızlar Tom Cruise’un burnuyla ilgilenmiyorlardı pek tabii. Onlar aslında, bedenlerini Tom Cruise ile özdeşleştirebilen erkeklerle ilgilenmeye çalışıyorlardı. Bunlardan biri okulun beden eğitimi dersi hocası Fred idi. Bana sorarsanız bu abi bizim Yaşar Alptekin’den başkası değildi. Alptekin 1988’de Salıncakta Üç Kişi filmini çekmeden evvel Fulci’nin Aenigma’sında oynamış, yaptığı büyük sükse sonrası ülkeye dönüşü ertesi hemen film çekmişti.
Solda Aenigma’nın Fred’i, sağda Yaşar Alptekin
Çoğu genç kızın derdi bu zamanlarda olduğu gibi o zamanlarda da aynıydı; dişlerine göre yakışıklı bir delikanlı bulup aşnafişna ortamlarına girmek. Ama bazı genç ve güzel kızlar, diğer genç ve güzel kızlara karşı biraz acımasızdı. Üstelik bazı genç ve güzel kızlar, bazı genç ama güzel olmayan kızlara karşı fazla acımasızdı. İşte sol köşede güzel ve kendine güvenli kızlardan Kim, Grace ve Virginia, sağ köşede çirkin ve güvensiz kızlardan Kathy. Boya tenekesine batırmışcasına makyaj yapıp süsledikleri Kathy’yi, yakışıklı ve pervasız öğretmen Fred’in kollarına salıp, bir köşeden olan biteni önce sinsice, sonra alenen ve dalga geçerek izleyen gençler, aşağıladıkları Kathy’nin kaçarken araba altında kalarak komaya girmesine sebebiyet verir. Yaptıklarından pişman olmak şöyle dursun, zaten çirkin ve deli bir anneden olma Kathy’ye bu durumun müstahak olduğunu her fırsatta dile getiren gençlerin cezasını filmde esamesinin okunmadığı aşina olduğumuz adalet değil, bilinmez diyarlardan gelen başka türlü bir adalet verecektir.
Kathy, hastanede bin bir türlü cihaza bağlanarak yaşam savaşı verirken, onun komaya girişiyle eş zamanlı olarak koleje kayıt yaptıran Eva arasında tuhaf bir bağ kurulur. Psikolojik tedavi ertesinde okula geldiği söylenen Eva, güzel ve özgüvenli olması (Kathy’nin tam tersi) okula gelir gelmez diğer kızlar tarafından kabul görür. Üstelik Eva’nın olayı da ders mers değil, pantolon giyebilen her türlü oğlandır. Dolayısıyla oyuna +1 puan önde başlamıştır. Yalnız Eva’nın gelişiyle eş zamanlı olarak Kathy’nin durumunda parmağı olanların birer birer ortadan kalkması sadece ekran başındaki seyirciyi değil ama filmdeki karakterlerden bazılarının da dikkatini çekecektir. Ama önce bir reklam arası:
Eva’yı canlandıran Lara Lamberti, Klaus Kinski’nin yeğeni, haliyle Nastassja Kinski’nin de kuzeni oluyor. Zaten ekrana gelir gelmez tanıdık simasıyla kafalarda soru işareti oluşturuyor Lamberti. Film İtalya-Yugoslavya ortak yapımı olup, hem Belgrad’da hem de Boston’da çekilmiş. Filmde rol alan oyunculardan bazıları, Kathy’yi canlandıran oyuncu mesela, Sırp. Filmde filmografisi yüklü olan bir tek doktoru canlandıran Amerikalı aktör Jared Martin. Diğer oyunculara belli ki bu film pek uğurlu gelmemiş. (Yazar burada serbest atış hakkını kullanmaktadır). Filme devam:
Fulci’yi sever misiniz bilmem ama bu film, zat-ı muhteremin “en iyi” filmlerinden değil. En azından 80’lerin ilk yarısına kadar çektiği filmlerin yanında esamesi okunmaz. Ondandır ki bünyemde daha çok Lamberto Bava filmi ürpertisi doğurdu. Film korkutmasa da maşallahı var, iğrendirmeyi başarıyor doğrusu. Sanırım 80’lerin hayvanfobi filmlerine taş çıkartacak bir salyangoz kaplaması sahnesi, sinema tarihinin unutulmazları arasında çoktan yerini almış olmalı. (Almamış mı?). Gerisi fasa fiso…
Yönetmen: Lucio Fulci
Senaryo: Lucio Fulci, Giorgio Mariuzzo
Oyuncular: Jared Martin, Lara Lamberti, Ulli Reinthaller, Riccardo Acerbi,
Yapım: 1987, İtalya-Yugoslavya, 90 dk.