Ünlü Amerikalı yazar Truman Capote Kasım 1959’da, New York Times gazetesinde vahşi bir şekilde katledilen Clutter ailesinin hikayesini okuyunca bir sonraki dergi makalesinin konusunu bulduğunu fark eder. Ama sonra bu olayın bir dergi makalesinden daha fazlasına, bir romana dönüşebileceğine kanaat getirir. Gerçekler üstüne kuracağı bu roman In Cold Blood adını taşıyacak ve yazarın tam altı yılını alacaktır. (24.03.2006)
Romanı bitirdiğinde altı yıldır gördüğü, duyduğu şeyler yüzünden hayata daha farklı bakmaya başlayacaktır. In Cold Blood adlı roman da 1967’de Richard Brooks tarafından sinemaya uyarlanmıştı. Filmin başrolünde Türklerin nezdinde namı diğer Baretta olan Robet Blake oynuyordu.
Capote bugüne kadar seyrettiğimiz biyografik filmlerden biraz farklı. Film onun isimin taşısa da Capote’nin tüm hayatı gözler önüne serilmiyor. Bir cinayet davasının ve ona bağlı olarak bir kitabın ortaya çıkış sürecinin altı seneye yayılmış hikayesi anlatılıyor ve Capote yalnızca bu hikayedeki ana karakter. Capote cinayetlerin zanlısı olan Perry Smith ile görüşmeler yapar ve giderek bu içine kapanık ilginç adamdan fazlasıyla etkilenir. Belki de bu yüzden onun idam edilişini seyrettikten sonra bir daha roman yazamaz.
Capote’yi canlandıran ve bu rolüyle En İyi Erkek Oyuncu Oscarı’nı kazanan Philip Seymour Hoffman ünlü yazarın tipini çizerken çok başarılı. Kimi zaman bire bir taklit ediyor ama netice de Capote’nin ruh hallerini bize hakkıyla yansıtıyor. Aynı şekilde idam mahkumunu canlandıran Clifton Collins Jr. da hayli başarılı.
Türkiye’de kitapları zaman zaman yayımlansa da hiçbir zaman çok satmayan Capote’yi 1976 tarihli suç komedisi 22 Numarada Cinayet (Murder by Death) filminde küçük bir rolde de izlemiştik. Ayrıca Audrey Hepburn’u ölümsüzleştiren 1961 tarihli Tiffany’de Kahvaltı (Breakfast At Tiffany) yine yazarın aynı adlı romanından uyarlanmıştı.
Yine de çok tanıdık bir sima değil Türkler için Capote. Araştırmasını yaparken ona yardım eden arkadaşı Nelle Harper Lee bile daha ünlü bizim için aslında. Çünkü onun kitabı Bülbülü Öldürmek (To Kill A Mockingbird) ve kitabından uyarlanan film Türkiye’de çok iyi biliniyor. Belki de bu yüzden Amerikalılarla aynı heyecanı taşımıyoruz filmi seyrederken. (Hoş, bildiğim kadarıyla onlar da pek sevmez pek Capote’yi.)
Kopuk kopuk ilerleyen hikaye ile daha çok ilgilenecek oluyoruz ama hikaye de bizim ilgimizi taşıyacak kadar detaylandırılmamış olduğunu görüyoruz. Ama iyi oyunculuklar, belgesel gerçekliğinde bir dönem manzarası, titiz bir sanat ve görsel yönetimle memnuniyetle avunuyoruz.
Capote
Yönetmen: Bennett Miller
Oyuncular: Philip Seymour Hoffman, Catherine Keener, Chris Cooper, Clifton Collins Jr.
Eleştiri notu: 4/5
Seyir notu: 3.5/5