Eduardo Sacheri’nin La pregunta de sus ojos adlı romanından, Juan José Campanella eliyle beyazperdeye uyarlanan Arjantin-İspanya ortak yapımı Gözlerindeki Sır (El secreto de sus ojos, 2009); 2010’daki Akademi Ödülleri’nde, Beyaz Bant (Das weiße Band, 2009) ve Peygamber‘in (Un prophète, 2009) de aralarında bulunduğu güçlü adayların arasından sıyrılıp ‘En İyi Yabancı Dilde Film Oscarı’na uzanmayı başardı. Gözlerindeki Sır, Fernando Meirelles ve Alejandro González Iñárritu’nun lokomotifi olduğu, toplumcu-gerçekçi damardan beslenen son dönem Güney Amerika Sineması’nın bir örneği değil. Fakat motif olarak Peronist dönemi çok iyi bir şekilde kullanan, bu damardan uzatan da olsa beslenen, konvansiyonel bir deneme olduğunu ifade etmek mümkün.
Gözlerindeki Sır, iki ana kanal üzerinden ilerliyor aslen; birincisi, emekli sorgu yargıcı Benjamin Esposito’nun, (Ricardo Darin) 25 yıldır süregelen kadın hâkim Irene Menendez Hastings’e (Soledad Villamil) olan aşkı, diğeri de yine eksen karakterimiz Benjamin’in, 1974 yılındaki ‘Morales Davası’ adındaki bir tecavüz-cinayet vakasının peşindeki koşuşturması. Aynı zamanda bir roman-film olan Gözlerindeki Sır, Benjamin’in yaşadıklarını yazmaya koyulmasıyla başlıyor, ve bu süreç içinde sık sık 25 yıl geriye dönüş yapmak suretiyle çok katmanlı hikayesini koza gibi örüyor adeta.
Peronist dönemini arka plana yerleştirmekle kalmayan film bunun yanında ‘sınıf ayrılığı’ hakkında da sağlam bir söylem geliştirmiş; faşist sorgu yargıcının tecavüzün faturasını iki masum göçmen işçiye kesmesini engellemeye çalışan ve bunu başaran Esposito’nun, Irene ile de aralarında bir uçurum gibi gözüken sınıf, köken farkını aşamayışı… Romantize bir anlayıştan uzak, çok reel bir sosyal portre çizmeyi başaran yönetmen Juan José Campanella’nın, bu portreyi karakterlerini boyutlandırmak için de gayet iyi kullanabilmesi takdire şayan gerçekten.
Juan José Campanella, polisiye film estetiğinden kara filme kadar uzanan bir dizi görüntü dilinden yararlanmaya çalışmış Gözlerindeki Sır‘da. ‘Dizi film’ alışkanlığı olarak teknik adına ne varsa kullanmaya çalışan yönetmenin bu tutumu, kusursuz bir üslubun oluşmasına sekte vurmuş açıkçası. Yönetmenin istasyon sahnesinde alan derinliğini sayesinde kotardığı sahne ile birlikte Huracan Stadında gerçekleştirilen plan sekansın başarısı tartışılmaz. Özellikle söz konusu plan sekans bir Michelangelo Antonioni veyahut bir Brian De Palma ustalığında resmen… Yeri gelmişken, bu planda perdeden Racing fanatizminin fışkırdığını da belirtmek gerek.
Ricardo Darin’in hakkıyla canlandırdığı Esposito karakterinin Amerikan kaybeden polis tiplemelerine benzerliği dikkat çekici filmde. Esposito’nun alkolik ortağı Pablo Sandoval –Guillermo Francella, Sandoval karakterinde muhteşem bir kompozisyon ortaya koyuyor bu arada– ile arasındaki ilişki de Die Hard, Lethal Weapon gibi polisiye örneklerindeki ortaklık ilişkilerini akla getiriyor ziyadesiyle. Juan José Campanella’nın janr formüllerini iyi etüd ettiğini ve sinemasına bunu başarıyla yansıttığını söyleyebiliriz.
Gözlerindeki Sır, iyi bir roman uyarlaması olarak nitelenebilir rahatlıkla. Eserin birkaç alanda birden devam eden hikayesini, elinden geldiğince etraflıca anlatmaya çalışmış ve bunda da muvaffak olmuş gibi görünüyor Juan José Campanella. Filmin son yıllarda gördüğümüz en iyi renk çalışmasına sahip olduğunu da ekleyelim, unutmadan. Soh tahlilde, Gözlerindeki Sır klasik hikayeci ana akım sinemanın yeterince iyi bir örneği, Oscar alacak kadar iyi mi, orası tartışılır işte…
Gözlerindeki Sır
El secreto de sus ojos
[xrr rating=4.5/5]
Yönetmen:Juan José CampanellaSenaryo: Juan José Campanella ve Eduardo Sacheri Oyuncular: Ricardo Darin, Soledad Villamil, Guillermo Francella
Yapım: 2009, Arjantin/İspanya, 129 dk.