Son dönemde çıkan 4 çizgi romana kısaca bir göz atalım ki, sizleri de bu yayınların çıktığından haberdar edelim istedik. Çizgi romanların hepsi Avrupa menşeili. İşin ilginci Avrupalı sanatçıların elinden çıkan bu eserlerdan üç tanesinin hikayesi Amerika’da geçiyor.
Julia: Bir Kriminologun Maceraları
Yazan: Giancarlo Berardi
Çizen: Laura Zuccheri, Giancarlo Caracuzza, Fedrico Antinori
Zagor, Teks, Mister No, Nathan Never, Dylan Dog gibi odukça bilindik çizgi romanların yayıncısı olan İtalyan yayınevi Sergio Bonelli Editore’nin dizisi olan Julia, efsanevi yayınevinin ilk sürekli ve ilk gerçekçi kadın kahramanı. Tip yaratırken Hollywood yıldızlarından esinlenme geleneğini sürdüren yaratıcıları Julia’yı Audrey Hepburn‘den yola çıkarak hayata geçirmişler. Julia New Jersey’deki hayali bir kent olan Garden City’de yaşayan bekar, güzel (oldukça güzel!) bir bayan. Üniversitede kriminoloji dalında dersler vermektedir. Savcılık ve polis kuvvetleri zaman zaman Julia’dan yardım almaktadır. Öykülerin ve karakterlerin çok gerçekçi olduğu bu sürükleyici çizgi-roman dizisinin yaratıcısı Berardi’nin, Cenova Adli Tıp Enstitüsü’nde aylar boyunca gözlemci olarak kriminoloji derslerini takip ettiğini belirtelim.
Caravan
Yazan: Michele Medda
Çizenler: Roberto Di Angelis, Stefano Raffaele, Fabio ValdambriniNest Point kentinde gündelik yaşam her zamanki gibi devam ederken gökyüzünde gizemli bulutlar belirir. Ardından yaşanan manyetik fırtına yüzünden kentin tüm elektriği kesilir. Ertesi gün sıkıyönetim ilan eden ordu kentin boşaltılması gerektiğini ilan eder. Binlerce aile, onbinlerce kişi otomobillerine binip askerlerin gözetiminde konvoy halinde bilinmeyen bir yere doğru yola çıkarlar. Askerler neler olduğu ya da nereye gidildiği hakkında en ufak bir açıklama bile yapmamaktadırlar. Son dönemde popüler olan Lost, Jericho tarzı gizemi bol, genel hikayeye zerk edilen mini karakter hikayeleriyle zenginleştirilen TV dizilerini hatırlatan 12 kitaplık bir mini seri.
Üçüncü Ahit: Aslanın Uyanışı
Yazan: Xavier Dorison
Çizen: Alex Alison
14. yüzyıl. Papalığın engizisyon aracılığıyla kontrolü elden bırakmadığı, ancak arka planda Tapınak Şövalyeleri’nin entrikalar çevirdiği, Hristiyan-karşıtı güçlerin çok gizli bir operasyon yürüttüğü karanlık zamanlar… Herkesin öldü sandığı eski bir engizisyoncu olan Marburg Kontu Gerhard eski bir dostunun yardım çağrısıyla kendini bir anda kaotik bir maceranın ortasında bulur. Kanlı cinayetler, gizemli el yazmaları, casuslar ve şeytana uşaklık eden suikastçılarla dolu bir maceradır bu. Frankafon ekolünden bu çizgi romanın hikayesi için Gülün Adı ve Da Vinci Şifresi’nin biraz daha aventür hali diyebiliriz.
Durango: Köpekler Kışın Ölür
Yazan ve çizen: Yves Swolfs
Kaliteli baskısıyla övgüyü hak eden 48 sayfalık Durango, spaghetti-western ve Clint Eastwood meraklılarını özellikle cezbedecek bir hikaye tarzına sahip. Görsel olarak ise bir zamanlar Milliyet Çocuk, Yaman Çocuk gibi dergilerde karşımıza çıkan Larry Yuma, Blueberry, Budy Longway gibi westernleri çağrıştırıyor. Belçikalı Swolfs’un yarattığı Durango’nun ikinci kitabı olan Öfkenin Gücü’nün de ilk kitapla aynı zamanda piyasaya çıktığını hatırlatalım.