Yeni filmlerini görmek için sabırsızlandığım yönetmenlerin başında gelir Takeshi Kitano. Sinemalarımıza pek uğramadığı için filmlerini nerede nasıl bulursam öyle seyrederim. Son üç filmi benim için tam anlamıyla unutulmazdı. Sırasıyla; Brother, Kikujiro ve Zatoichi. (24 Haziran 2006)
Yakuzadan samuraya farklı kılıklara girdiği bu olağanüstü filmlerin ardından Kitano’nun hangi kostümü giyeceği, nasıl bir hikaye anlatacağı benim için merak konusuydu. Üstelik son filmi Takeshis’in lansmanı ‘Yüzde 500 Kitano. Fazla söze hacet yok’ diye yapılıyordu. Al sana merak körükleyecek bir şey daha.
Kitano bu filmle ilgili düşünmeye 10 yıl önce başlamış. Sıradan insanların yarattığı hayali bir dünya, bu hayali dünyadaki hayali kişinin yarattığı hayali bir dünya; ayna içinde ayna gibi. Tabii böyle karmaşık bir film konusunda ikna edememiş yapımcıları. Kitano istediği filmi çekebilecek duruma geldiğinde konuyu biraz değiştirmiş. Hayali bir dünyaya değil de, kendi iç dünyasına doğru bir yolculuğa çıkmaya karar vermiş. Kitano iki karakteri canlandırıyor filmde. Biri kendisi; şöhreti yakalamış, herkesi tanıyan Kitano. Diğeri kendine tıpa tıp benzeyen, hatta aynı ismi taşıyan bir kaybeden (loser). Filmin merkezinde bu kaybeden ve onun hangisinin gerçek hangisinin halüsinasyon olduğunu anlamadığımız tecrübeleri var.
BİR KEZ YETERLİ OLMAZ
‘Seyircinin bu filmden çıktığında ne diyeceğini ya da ne düşüneceğini bilmez bir halde olmasını istiyordum.’ Bunlar Kitano’nun sözleri ve benim filmi seyrettikten sonraki halimi de gayet güzel açıklıyor. Bizi afallatmak için çekilmiş bir film Takeshis. Kitano’nun daha önce yaptığı hiçbir şeye benzemiyor. Bir filme benzemediği bile söylenebilir. Kötü anlamda söylemiyorum, alışageldiğimiz sinema rutinini nasıl tarumar ettiğini anlatmaya çalışıyorum. Kitano’nun bugüne kadar yaptığı en kişisel film. Kitano iç dünyasına yaptığı bu halüsinatif yolculukta kendini divana yatırıp seyirciyi de psikanalist yerine koyuyor. Zaten diyor ki; ‘…Tamamen kendimi ifade ettiğim, yüreğimin derinliklerinden gelen bir film.’
Yazarlıktan* televizyonculuğa, şovmenliğe farklı işler yapabilen bir rönesans adamı Kitano. Yaptığı her işe farklı açılım getiren yenilikçi bir anarşist. Bu film onun anarşist yönünü ortaya koyuyor. Kitano’ya hayranlığım benim için Takeshis’i önemli kılıyor ama içinde Kitano olmayan bir hayat süren herhangi bir seyircinin filmi güle oynaya tamamlaması zor. Takeshis sizden acı çekmenizi bekliyor. Öyle ya da böyle tamamlansa bile bu filmi bir kez seyretmek yeterli değil. Takeshis birkaç kez seyredilecek, üstüne kafa yorulacak, mümkünse bilirkişilerle tartışılacak bir vaka. Ha, bu sinema mı? Ben bilmem. Onu akademisyenler, sinema ‘nerd’leri ve sinema yazarı beğenmeyenler tartışsın.
* Kitano 50’den fazla kitap yazdı. Aralarında şiir kitapları, film eleştirileri ve başka yönetmenler tarafından film yapılan romanlar var.
TAKESHIS’
Yönetmen: Takeshi Kitano
Oyuncular: Takeshi Kitano,Kotomi Kyono
Eleştiri notu: 3/5
Seyir notu: 1/5