Bu yıl 9. kez düzenlenen Filmekimi’nde; Jean-Luc Godard’dan Werner Herzog’a, Abbas Kiyârüstemi’den Ken Loach’a kadar birçok ustanın son filmleri mevcut.
Ercan Dalkılıç
Malum, Cannes ve Venedik başta olmak üzere çeşitli büyük festivallerde onore edilen bu filmler genellikle bizim ülkemizde vizyon görmez. Onun için bu festival, kendini sinefil olarak tanımlayanlar için –en azından filmleri perdede görmeyi seven sinefiller için ayrıca önem arz ediyor. Yalnız gösterim çizelgesine baktığımızda bir sorun göze çarpmakta; Başka Bir Yerde (Somewhere) ve Tehlikeli Yol (Route Irish) gibi önemli filmlerin gösterim sayıları yetersiz sanki. Umarım gelecek festivallerde, bu sorun halledilebilir. Ayrıca İKSV, Atlas Sineması’nda sadece 3 gişe açmış! Bilet almak isteyen sinemaseverler de takriben 5 saat kuyrukta beklemiş. Şikayetimize bunu da eklemiş olalım.
Derdimizi de anlattıktan sonra, Ters Ninja ailesinin öneri niteliğinde hazırladığı Filmekimi listelerine geçebiliriz…
1- Nefes Nefese (Inhale)
Sinemaseverlerin, 101 Reykjavík ile tanıştığı daha sonrasında yakın takibe aldığı Baltasar Kormákur’un ülkesinde dışında çektiği ilk film Nefes Nefese. Bünyesinde Diane Kruger, Dermot Mulroney, Rosanna Arquette ve Sam Shepherd gibi isimleri barındıran Nefes Nefese; kızı nadir görülen bir hastalığa yakalanan Los Angeles Bölge Savcısı Paul Chaney’in hikayesini baz alan bir dram esasen. Görüşüne göre Kormákur, kendi dilini konvansiyonel kitle sinemasına uyarlamaya kalkışmış bu filmde. Nefes Nefese, alışılagelen ‘hastalık dramı’ filmlerinde pek rastlamadığımız kara-bürokratik bir tona da sahip gibi. Kormákur’un yeni kıta macerasının başlangıcı olabilecek bu deneme, izlenmeye değer filmlerin arasında bana göre.
2- Aşka Fırsat Ver (L’âge de raison)
Aşka Fırsat Ver (L’âge de raison), Cesaretin Var mı Aşka’nın (Jeux d’enfants) yönetmeni Yann Samuell’in üçüncü filmi. Samuell, bugüne kadar, 2001 tarihli My Sassy Girl (Yeopgijeogin geunyeo) filminin aşk-nefret-şiddet düzleminde gelişen dramatik yapısını kullanmıştı. Hatta 2008’de bu filmin tekrar yapımına da imza atmıştı. Sanırım bu filmle yönetmen, ilk kez kendi hudutları dışına da çıkmış. Filmin hikayesi, Sophie Marceau’nun canlandırdığı Margaret karakterinin geçmiş ile hesaplaşması ekseninde gelişiyor. Komedi dozu arttırılmış, şiddeti azaltılmış bir romance filmi Aşka Fırsat Ver, türün klasik örneklerinin dışında, ayrıksı bir film olduğunu/olacağını düşünüyorum -umarım öyledir.
3- Tehlikeli Yol (Route Irish)
İngiliz İşçi Sınıfı Sineması’nın başat ismi Ken Loach, Looking For Eric‘ten sonra tekrar karşımızda, bu sefer daha sert, daha aktivist bir filmle! Filmin konusu kısaca şöyle; çocukluktan beri arkadaş olan, askerliklerini de aynı birlikte yapan Fergus ve Frankie, yüksek maaşa tav olup, özel bir güvenlik şirketi için Irak’ta, lejyoner görev yapmaya başlarlar. Frankie öldürülünce, Fergus bunun sıradan bir vakadan öte olduğunu düşünüp cinayeti araştırmaya başlar… Tehlikeli Yol‘un, geçen yıl Oscar’a uzanan, savaş karşıtı olduğu iddia edilen, benim üzerine basa basa militarist olduğunu söylediğim, bunun uğrunda kavga verdiğim Hurt Locker’ın eyyamcı çizgisinde olmadığını rahatlıkla ifade edebiliriz, bunun için kahin olmaya gerek yok. Ken Loach’tan beklenildiği üzere, savaş karşıtı, suça ve savaşa muktedir tarafından değil de, insani açılardan bakan bir film olduğu kesin Tehlikeli Yol‘un, kesinlikle kaçmaz!
4- Ateşli Oda (Room In Rome)
Julio Medem’in, Şili yapımı Yatakta (En la cama, 2005) filminden esinlenerek çektiği Ateşli Oda (Room In Rome); iki kadının Roma’da bir otel odasında yaşadığı cinsel ve duyusal paylaşım üzerine kurulu. Yılın en kısa gecesinde yaşanan bu sıra dışı deneyim, iki kadının zincirlerini kırmasına ve özgürlüğe doğru atacakları adımın ateşleyicisi olacaktır. Diyalog ağırlıklı, salt bir otel odasında ve iki karakter arasında kurgulanan Ateşli Oda‘yı “tek mekan filmi” olarak sınıflandırabiliriz. Günümüz İspanyol Sineması’nın en nevi şahsına münhasır yönetmenlerinden biri olan, benim de sinema tarihinin ‘en iyi aşk filmleri’nden biri olduğunu düşündüğüm Kutup Çizgisi Aşıkları’na (Los amantes del Círculo Polar, 1998) imza atan Medem’in, yer yer aşırı stilize olduğunu düşünsem de, Ateşli Oda’da bu tip varyasyonlara giremeyeceğini tahmin ederek, size tavsiye etme gafletinde bulunuyorum.
5- Jack’in Kayık Gezintisi (Jack Goes Boating)
Robert Glaudini’nin kendi tiyatro oyunundan yola çıkarak senaryosunu kaleme aldığı Jack’in Kayık Gezintisi‘nin yönetmeni tanıdık bir isim Philip Seymour Hoffman. Ünlü oyuncunun ayrıca başrolünde boy gösterdiği film, Hoffman’ın ilk yönetmenlik denemesi. Yeni tanışan Jack ile Connie’nin ilişkilerinden hareketle; sevgililik, evlilik, ilişkide güven gibi konulara eğilen bir hikayeye sahip olan, Amerika’da gişede iyi hasılat getiren Jack’in Kayık Gezintisi, Hollywood sinemasının romantik-komedi kalıplarını kırmaya cüret eden, bunun yanında ‘kendini iyi hisset’ dokusunu da barından hayli farklı bir film. Artık romantik-komedi izlemem diyorsanız, bir daha düşünün.
Landlord
Şeytanı Gördüm (Akmareul Boatta)
Chatroom
Sihirbaz (L’Illusionist)
Mezara Kadar (Get Low)
Ateşle Oynayan Kız (Flickan Som Lekte Med Elden)
Deniz Akhan
Sihirbaz (L’Illusionist)
Amcam Önceki Hayatlarını Hatırlıyor (Lung Boonmee Raluek Chat)
Tehlikeli Yol (Route Irish)
Aslı Gibidir (Copie conforme)
Şeytanı Gördüm (Akmareul Boatta)
Tuğba Keleş
Şeytanı Gördüm (Akmareul Boatta)
Sihirbaz (L’Illusionist)
Amcam Önceki Hayatlarını Hatırlıyor (Lung Boonmee Raluek Chat)
İnsanlar ve Tanrılar (Des Hommes Et Des Dieux)
Benim Güzel Oğlum, Ne Yaptın Sen? – (My son, My Son, What Have Ye Done?)
Numan Serteli
Ateşli Oda (Room In Rome)
Şeytanı Gördüm (Akmareul Boatta)
Benim Güzel Oğlum, Ne Yaptın Sen? (My son, My Son, What Have Ye Done?)
Chatroom
Tehlikeli Yol (Route Irish)
Turgay Özçelik
Tehlikeli Yol (Route Irish)
Ateşle Oynayan Kız (Flickan Som Lekte Med Elden)
Chatroom
Şeytanı Gördüm (Akmareul Boatta)
Carlos