Lili Marlene bir Alman şarkısı olsa da II. Dünya Savaşı’nda çarpışan her asker için bir şeyler ifade ediyordu. Sevgiliyi özlemenin uyruğa tabi olmamasından ötürü…
Gün geçmiyor ki insanoğlu üstün zekası ve öğrenme becerisiyle kendisi için onlarca, yüzlerce hatta binlerce yıldır korku ya da merak kaynağı olmuş yeni bir gizemin sırrını çözmesin, bir bilinmeyeni daha bilinir kılmasın. Diğer yandan aynı insanoğlu ruhu, duyguları ve psikolojisi üstünde olağanüstü bir etkiye sahip olan müziğin sırrını çözmekte bugüne kadar pek de kayda değer bir gelişme gösteremedi. Müziğin bazen provoke ve manipüle edici yönünden; bazen sağaltıcı ve huzura gark eden etkisinden; bazen de insanın dayanma ve direnme kapasitesini artıran özelliğinden yararlanma yöntemlerinde uzmanlaşmış olsa da, bu dünyanın dışındanmış izlenimi veren gücünün nereden geldiğini bir türlü keşfemedi.
İnsanları haksız savaşlara yönlendiren müzik kimi zaman da haksızlığa karşı savaşanların yanında oldu. Bazen de taraf tutmadan, hangi cephede yer alırsa alsın savaşın cenderesinde kıvranan zavallı ruhlara bir şarkı kadar kısa süreliğine de olsa insan olduğunu hatırlattı müzik. Tıpkı Lili Marlene’in yaptığı gibi…
Hans Leip’in 1915’te, 1. Dünya Savaşı tüm hızıyla devam ederken yazdığı bir aşk şiiriydi Fenerin Altındaki Kız. Daha sonra eklenen iki kıtayla Nöbetteki Genç Askerin Şarkısı ismiyle de yayınladı. Askere gitmemek için Naziler’e marşlar besteleyen Norbert Schultze tarafından 1938 yılında bestelendikten sonra ise Lili Marlene ismiyle yeniden doğdu. Lili Marlene, Leip’ın iki sevgilisinin isimlerinden türettiği bir isimdi.
İki yıl boyunca neredeyse hiç satmayan bu plağın kaderini değiştiren II. Dünya Savaşı oldu. Belgrad 1941’de Almanlar tarafından işgal edildiğinde tüm Avrupa’ya yayın yapabilen Belgrad Radyosu da onların kontrolüne geçmişti. Viyana’ya giden bir teğmene radyoda çalmak için oradan plak getirmesi söylenir. Genç teğmenin aldığı plaklardan biri Lili Marlene’dir.
En sık çalınan plaklardan biri haline geldi radyoda. Alman askerlerden yoğun istek alıyordu. Ama bir süre sonra plağın çalınmasını Propaganda Bakanı Goebbels tarafından yasaklandı. Alman askerlerinin ev hasretiyle melankoliye kapılmasından korkmuştu belki de.
Ancak Belgrad Radyosu’na gelen sayısız mektubun ardından Goebbels fikrini değiştirir ve Lili Marlene’in her gece düzenli olarak 21.55’te çalınması direktifini verir. Bir ihtimal Erwin Romell’in etkisi olmuştur bu karar değişikliğinde. Çünkü Afrika’da askerleriyle birlikte çetin bir savaş veren Çöl Tilkisi, Lale Anderson’un seslendirdiği şarkıyı özel olarak istetip kendi radyo çevrimiçi yayınına katmıştı. İşin ilginci Kara Kıta’daki müttefik askerleri de müptelası olmuşlardı şarkının. Sözleri anlamasalar da Anderson’un dişi sesi ve Avrupa nostaljisi onların gönlünü çelmeye yetmişti. Şarkının İngilizce sözlü versiyonları savaş bitmeden radyolarda çalınmaya başlayacaktı.
Artist Music tarafından yayınlanan Dünya Savaşı Şarkıları derlemesinde Lili Marlene gibi I.ve II.Dünya Savaşları sırasında ünlenmiş ve her biri kendi hikayesine sahip 19 şarkı daha yer alıyor.