Türk futbol tarihine damgasını vuran oyunculardan biri olan Suat Mamat tam anlamıyla “10 numara” futbolcuydu.
İsviçre’nin ev sahipliği yaptığı beşinci Dünya Kupası’na katılan milli takımımız adına –biri Almanya’ya, ikisi Güney Kore’ye olmak üzere – 3 gol kaydetme başarısı gösteren Suat Mamat halen dünya kupalarında en çok gol atan üç futbolcumuzdan biri. (Diğerleri İlhan Mansız ve Burhan Sargun’dur.) Mamat’ın 17 Haziran 1954’te Almanya filelerine hem de daha maçın ilk dakikalarında yolladığı gol onu Dünya Kupaları’nda gol atan ilk futbolcumuz da yapıyordu aynı zamanda. (Bu gol atılış şekli ve zamanlamasıyla Hami’nin 7-2’lik maçta Barcelona’ya attığı gole çok benzer. Üstelik maçı farklı biçimde kaybedecek olsalar da iki gol de takımlarımızı 1-0 üstün vaziyete getirmeleri açısından da benzeşiyorlardı.)
1930 yılında dünyaya gelen Suat Mamat sırasıyla Ankara Demirspor, Galatasaray, Beşiktaş ve Vefa takımlarının formasını giymişti. Galatasaray’da 4, Beşiktaş’ta ise 2 şampiyonluk yaşayan Mamat rövaşata da dahil olmak üzere farklı şekillerde yaptığı fantezi gol vuruşlarıyla ünlüydü. 1959’da İtalya ve İspanya takımları tarafından denenen ama bu transferi gerçekleşmeyen Mamat, futbol tarihçisi Valâ Somalı’ya göre “Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi ortasahalarından biri”dir. Mamat yıllarca forvette görev yaptıktan sonra yaşı ilerleyip tecrübeli ağabeyler kervanına katılınca ortasahaya iyice yerleşmişti. Aslında forma giydiği takımlarda sağiç ve sağaçık mevkilerinin dışında santrfor hatta sağbekte bile oynamıştı.
Suat Mamat Ankara Demirspor’da oynarken askerliğini yapmak üzere İstanbul’a gelmiş ve Galatasaray ile antrenmanlara çıkmaya başlamıştı. 2 yıl sonunda terhis olduğunda Galatasaray bu yetenekli oyuncu bırakmaz ve renklerine bağlar. Suat Mamat aralıksız 11 yıl formasını giyeceği bu takımda İsfendiyar’dan Kadri Aytaç’a, Uğur Köken’den Metin Oktay’a kadar pek çok yetenekli yıldızla birlikte top koşturacaktı. 138 maçta 34 kez ağları havalandırma başarısı gösteren Mamat, Metin Oktay’a pek çok gol attıracaktı.
Şimdi isterseniz oyun kurmak ya da gol vuruşu yapmak için her iki ayağını da ustalıkla kullanan bu üstün meziyetli futbolcunun saha içi özelliklerine bir göz atalım:
Suat’ın ayaklarına çok hakim olduğunda herkes hemfikir. Driplingleri, adam eksiltme becerisi, isabetli pasları ve top kontrolü ile tribünleri mest eden Mamat’ın son derece “zarif” bir futbolcu olduğu pek çok kaynakta vurgulanıyor. Gelen eleştiriler ise yüksek bir tekniğe sahip çoğu oyuncuya yöneltilen cinsten: zaman zaman fazla fanteziye kaçıyor, topla fazla oynuyor.
Duran toplarda görmüyoruz hiç Suat Mamat’ı. Ama bunun sebebi daha çok takımda Metin Oktay gibi bir duran top ustasının olması ve Mamat’ın uzun sayılabilecek boyuyla korner ve yan toplarda kafa golü ya da dömi-vole fırsatları aramayı sevmesi. (Usta futbolcuya yapılan bir diğer eleştiri de şut çekerken topun altına fazla girip topu havalandırdığı yönünde.)
Bu bilgilerin ışığında – forma giydiği takımlarda sağiç, sağaçık, santrfor hatta sağbek oynamış olsa da – Suat Mamat’ın forvet özellikleri taşıyan bir ortasaha oyuncusu olarak tipik bir “10” numara olduğunu söyleyebiliriz.
Galatasaray’dan küskün ayrılıp Beşiktaş’a geçen Suat Mamat’ın futbola son noktayı 39 yaşında koyduğunu da özellikle belirtelim.