Pop müzik ortamlarında sanatçı geçinen bir sürü kifayetsiz muhteris dolaşıyor. Rock ortamlarında ise satış olmasa da kalite çıtası neyse ki nispeten yüksek. Daha ilk albümü ama Erdem Yener yine de bu çıtaya biraz daha irtifa kazandıracak gibi.
Kirli adlı albümüyle Rock müzik ortamlarımıza yeni bir soluk getirmeye hazırlanan Erdem Yener komple bir müzisyen. Çünkü albümdeki şarkıların söz, müzik ve düzenlemeleri komple ona ait. Çünkü albümdeki bütün enstrümanları kendi çalmış. Aslında ona komple sanatçı desek daha doğru olur.
Albümün müjdecisi olan Belki şarkısının klibiyle tanıştık sanıyoruz onunla ama aslında Erdem Yener’i çoğumuz uzun süredir tanıyoruz. O sezon başına “400, bilemedin 500 gol” atmış bir futbolcu. O adı Pele olan “esmer ve kavruk bir adam” tarafından Brezilya milli takımına davet edilen bir yetenek. Artık neredeyse kült mertebesine çıkan bu reklam sayesinde kanımız çok önceden ısınmıştı Erdem Yener’e. Yener’in sergilediği oyunculuk becerisi aslında bir rastlantı değil. Çünkü kendisi zaten halihazırda bir oyuncu, hatta bir film prodüksiyon şirketinde oyuncu koçu olarak çalışmakta. Yener’in bir başka ilgi alanı da dans. Sözün kısası, bunca farklı yeteneği bünyesinde toplayan bir adamın gelecekte bir ikon sanatçı haline alması hiç de sürpriz olmaz.
Erdem Yener’in albümünü “kirli olan her şeye, yani hepimize” ithaf etmesi ilgimi çekiyor. Dolayısıyla sormaya oradan başlıyorum.
Hepimiz kirliyiz diyorsun, tamam. Peki nasıl çıkar bu kir?
Bu kir çıkmaz. İnsan kirli bir varlık değil, ama medeniyet kirlilik yaratıp, ilkel insanlığımızdan çıkarıyor ve maske takmaya zorluyor bizi. İşte kir bu. Şu saatten sonra maskelerden vazgeçemeyeceğimize ve maskesini çıkarmis her insana deli dediğimize göre bu kirden kurtuluş yok. Asıl mesele kirli olduğumuzu kabul etmek.
Sen de kendini “kirli” olarak görüyor musun?
Ben de kirliyim, tabi.
Bütün enstrümanları senin çalman, müzisyen olarak kaliteni ortaya koyuyor. Peki bir müzisyen tüm enstrümanlara eşit derece de hakim olabilir mi? Ya da kendi enstrümanına çok hakim bir müzisyen albümüne artı değer katamaz mıydı?
Tamamen bana ait bir his olsun istedim. Gitardan çıkan ses de benim olsun istedim. Bireysel bir durumdu bu. Çözümü bir başkasından talep edeceğim noktada zaten yanı başımda usta müzisyenler vardı, bir şekilde çözebilirdim. Tanju Eren ve Cem Tuncer, albümde enstrümanlarını konuşturan misafir müzisyenlerdi. Ama genelinde kendi müziğime kendi yorumumla hayat vermek tercihim oldu.
Tabi her şeyini kendin yapman, albümün çıkışını daha mümkün, daha hızlı kılmış oldu değil mi?
Her enstrümanı bir şekilde kotarıyor olmak, işin kayıt aşamasını oldukça hızlandırıyor. Elinizde kaydedilmiş enstrümanlar olunca da aranjman aşaması çok hızlanıyor. Bu tabii ki büyük bir kolaylık ama her şeyi kendi başına yapmanızın handikapı ise ne zaman doğru ne zaman yanlış yaptığınızı tam olarak kestiremediğiniz gerçeği ve bir süre sonra işin içinden çıkamaz hale gelme tehlikesi.
Ekonomik krize denk geldi albümün. Bu durumun senin önünde engel teşkil edeceğini düşünüyor musun?
Ben 27 yaşındayım ve bu ülke hep bir krizlerin içindeydi. Ama bir şekilde hep ayaktayız. Su yolunu bulur.
Erdem Yener neler dinliyor evde tek başına otururken?
Eski kafalı bir müzik dinleyicisiyim. Beni çocukken etkileyen şeyleri dinlerim hala. Yeni olanları ise dinlemekten çok takip ediyorum sanırım. Çünkü uzun bir süredir bir dinleyici olarak değil, bir müzik yazarı olarak müzik dinliyorum. Artık buna da dinlemek değil takip etmek, araştırmak deniyor. Vazgeçemediğim; Soundgarden, Pearl Jam, Metallica, Michael Jackson ve daha bir çok sanatçı…
Rock müzik piyasası son yıllarda iyice çeşitlenip zenginleşti. Böyle şişkin bir piyasada öne çıkmanı sağlayacak artıların olarak hangi özelliklerini sayabilirsin hem kendinin hem de albümün adına.
Albüm tek kişilik bir albüm olabilir ama prodüksiyon aşamasında güçlü insanların dahil olmasıyla beraber sağlam bir proje halini aldı. Soundunun oldukça güçlü olduğunu söyleyebileceğim, teknik anlamda da çok büyük artılara sahip bir albüm. Yenilikçi bir tavrının olduğunu düşünüyorum albümümün ve tamamen samimiyet üzerine kurulu olduğunu söyleyebilirim. Bu durumda insanların ilgisini çekeceğine inanıyorum.
Yazı © Ters Ninja
Erdem Yener kimdir?
Erdem Yener 1981 yılında İskenderun’da doğdu. 7 aylıkken yürümeye, 12 aylıkken konuşmaya başlayan ve okuma-yazmayi 4 yaşında öğrenen Yener, 13 yaşında şarkı yazmaya başlayan Yener, 18 yaşında gitar çalmaya başladı ve Ankara’da, +4 isimli ilk ve tek grubunu kurdu. Erdem Yener, 2003 yılında İstanbul’a yerleşti ve Kedi Müzik’te bir süre mutfağı topladıktan sonra müzik yapmaya başladı. Bu çatı altında birçok film müziği, albüm ve jingle projelerinde; söz yazari, besteci, aranjör, solist ve icracı sıfatıyla görev aldı.
