Agah (Özgüç) Ağabey’den öğrendim, Özcan Tekgül geçtiğimiz cumartesi bir trafik kazasına kurban gitmiş. Basınımız bizden haber alınca belki hak edildiği şekilde işler bu haberi. Ama bu arada rahmetli sessiz sedasız defnedilmiş bile. Aslında eminim çoğunuz için pek bir şey ifade etmiyor bu isim. Oysa 60’larda Türkiye’de kadın dendiğinde akla gelen ilk dişi idi Özcan Tekgül. Vamp kadın kavramının kusursuz biçimde cisimleşmiş haliydi.
“Özcan Tekgül kareografisini kendi yaptığı ateş dansı ile ünlenmişti. Beyoğlu’ndaki gece kulüplerinde, turne ve fuarda adını en üste yazdıran sanatkar bir dansözdü.”
Bu satırların sahibi Harmandalı Efem Geliyor adlı filmde Özcan Tekgül ile çalışma fırsatı bulan Yeşilçam emekçisi Güngör Özsoy. Yazımızın ilk görseli de o filmden zaten. Filmde Despina adlı gayrımüslimi canlandıran Tekgül’ü yine Güngör Özsoy fotoğraflamış.
Prof. Ünsal Oskay ise onun için “ilk gençliğimin güzel kadını” der ve dansözlüğü şimdikilerin aksine gerçek bir sanat olarak icra ettiğini vurgular.
Atilla Dorsay ve Turhan Gürkan‘ın hazırladığı Sinema Ansiklopedisi‘nde ise şöyle yazıyor 1941 doğumlu Özcan Tekgül için:
Sinema oyuncusu, dansöz. 1954’de bir yarışmada plaj güzeli seçildi. Ertesi yıl Ses tiyatrosunda sahneye çıktı. Aynı yıl Kaybolan Gençlik filmi ile sinemaya başladı. 30 kadar filmde başrol oynadı. 60’larda birçok ülkede dansözlük yaptı. 1980 yılında “Sinemada 25 Yılılını Dolduran Sanatçılar” arasında Kültür Bakanlığı’nca ona da bir onur belgesi verilmesi olaylar yarattı. 50’lerde Çoban Ali, Garipler Adası, Lokum Sultan, Yaşlı Gözler, Papatya, Şehir Yıldızları, Çadır Gülü, Kızıma Dokunma, Mukadderat, Meçhule Gidenler, Şöhret Budalası, Sokak Kızı, 7 Adım Sonra, Şahane Gözler gibi filmlerde oynadı.