Japon modern edebiyatının iki güçlü kalemi olan Junichiro Tanizaki ve Soseki Natsume’nin romanları yayınlandı geçtiğimiz günlerde. Son yıllarda özgün dili Japonca’dan yapılan çevirilere de yenileri eklenmiş oldu böylece.
İlk kitap Junichiro Tanizaki’nin yazdığı Anahtar (Kagi) adlı roman. Daha önce yazarın Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi romanı ile Sazende Şunkin adlı öykü kitabını yayınlayan Can Yayınları’ndan, H. Can Erkin çevirisiyle çıktı kitap kasım ayı içerisinde. Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi’ni okumuş ama Sazende Şunkin’i almama rağmen okuma listesi içerisinde bir türlü sıra ona gelememişti. Anahtar da tıpkı Çılgın B.İ.G.’nde olduğu gibi günlük formatında yazılmış bir eser. Tanizaki’nin yapıtlarında kullandığı erotizm, cinsellik, nüktedanlık gibi tipik özelliklerini bu kitapta da bulmak olası.
“1 Ocak… Bu tarihten itibaren, eskiden günlüğüme aktarmakta tereddüt ettiğim bir konuyu çekinmeden yazmaya karar verdim. Kendi cinsel yaşamım, karımla olan ilişkimle ilgili ayrıntılara girmekten kaçınırdım. Elbette, karım bu günlüğü gizlice okuyuverir, öfkelenir, diye korkardım.” diye başlayarak, üniversite çağında bir kız çocuk sahibi olan yaşlı bir çiftin, ilişkilerini yazdıkları günceler izinde okuyucuya sunan akıcı bir roman Anahtar. Kocanın karısına karşı bitmek bilmeyen cinsel iştahı ve karısının söz konusu iştah karşısındaki “savunmalarını”, karşılıklı konuşmaktansa yazarak birbirlerine duyurma telaşındaki karakterler, her ne kadar günceleri tutarken karşısındaki kişinin haberi yokmuş gibi bir tutum almışsa bile, aslında günceleri tutma sebepleri, söze dökemediklerini yazı yoluyla karşısındakine iletebilme isteği.
Tanizaki, dünyaya 1886 yılında, Japonya’da batılılaşma hareketlerinin hızlandığı Meiji Dönemi’nde gelir. Tokyo Üniversitesi Edebiyat Fakültesine kayıt olmuşsa da okulun sonunu getiremez. Edebiyat dünyasında kendisine hatırı sayılır bir yer edinmesini sağlayan eseri Shisei adlı öyküsüdür. Sazende Şunkin ismiyle yayınlanan kitapta, bu öyküyü okumak mümkün. Dönemin batı etkisinden kaynaklı olarak, edebî hayatının ilk dönemlerinde batı edebiyatının etkisi görülmektedir. 1920’lerin ikinci yarısından itibaren, Japon kültürünün ağır bastığı eserler ortaya çıkarır. Çılgın Bir İhtiyarın Güncesi ile Anahtar adlı romanları, bu açıdan geç dönem eserleridir. Sıradan bir okuyucu olarak, Anahtar’da Japon kadının karakteri ve toplumsal konumu ile ilgili oldukça ilginç ve yerinde tespitler olduğunu da ufak bir not olarak düşsem fena olmaz.
Tanizaki Jun’ichirō / Natsume Sōseki
İhtiyar bir hocanın, bitmek bilmeyen fantezi dünyasına, sağını solunu belli etmeyen tipik bir Japon kadını olan karısından nasıl yanıt geldiğini merak eden okuyucular için pek sürükleyici ve eğlenceli bir kitap Anahtar.
Diğer kitap Natsume Soseki’nin yine Japonca aslından çevrilen ve Paraf Yayınları’ndan çıkan kitabı Gönül-Kokoro. Yazar, tıpkı Tanizaki gibi Meiji Dönemi’nde, 1867 yılında doğmuş. Ama Tanizaki’nin aksine, erken bir yaşta dünyadan göçtüğü için, bugün Meiji Dönemi’nin yazarı olarak biliniyor. Tokyo İmparatorluk Üniversitesi’nde İngiliz Edebiyatı hocalığı yapmıştır. Ayrıca kendisinden sonra gelen Akutagawa Ryunesuke, Kenzabura Oe ve Yukio Mishima gibi yazarların öncülüdür. Bu arada Natsume’nin 2003 yılında Oğlak Yayınları’ndan basılmış olan bir kitabı daha var: Küçük Bey-Botchan.
Ryūnosuke Akutagawa / Kenzaburō Ōe
Gönül adlı eser, genç bir üniversite öğrencisi ile kendisine “hocam” diye hitap ettiği gizemli, ihtiyar bir adam arasındaki tipik bir Japon usulü dostluğu anlatan bir kitap. Genç öğrencinin geriye yönelik olarak hatırat formatında ele aldığı hikâye, öğrencinin “hoca”sını tanıma aşamaları, çeşitli konularda tartışmaları ve gencin “hoca”sının geçmişindeki sırrı öğrenme çabaları etrafında yol alırken, arka planda jenerasyon arasındaki farklar ve değişen Japon toplumunun analizini okumak olası. Genç adam, bitirme tezini verdikten hemen sonra yeni hayatına atacağı adım için kendinde güç bulamazken, hasta babası nedeniyle büyükşehirden köyde yaşayan ailesinin yanına dönmesi ile “hoca”sı ile arasındaki mesafeyi açacaktır ama kısa süre sonra gizemli “hoca”sının o çok merak ettiği sırrına, mektuplar aracılığıyla ulaşacaktır. Gerisi oldukça acıklı bir aşk hikâyesinin kağıtlara dökülmüş halinden ibarettir.
Gönül, aynı isimle 1955 yılında Kon Ichikawa ve 1973 yılında Kaneto Shindo tarafından filme uyarlanmış. Her ne kadar finali dolayısıyla bende bir bitmemişlik duygusu uyandırmışsa da, içerdiği güçlü duygular sebebiyle göz atılabilecek bir kitap olduğuna belirteyim.
Bu kadar yayılmanın sonunda artık haftaya bir kung fu patlatırız herhalde…