İçimdeki alışveriş canavarı bir süredir cimrileşmiş, alışveriş merkezlerine yaptığım her kısa yolculuk, soyadıma “pinti” kelimesinin eklenmesine yol açmıştı. Özellikle son iki aydır standart bir kot pantolonunun peşinde, o dükkan senin bu dükkan benim geziyor, ama nedense bir çoğunda pantolonu denemeye üşeniyordum.
Dünyanın en rahatsız edici şeyi, küçücük bir kabinde daracık bir kotu denemek değildi de neydi? Hele dünyanın tüm pantolonları “zıpçıktı” modelini almış, paçadan geçmeyecek, geçse de çıkmayacak kadar dar iken… Bu son iki ayın son günlerinde -artık iyiden iyiye ihtiyaç artınca yani- denemeye tenezzül ettiğim dükkanlarda ise fiyatları görünce, arkama bakmadan kaçıyor, son raddede satıcının yüzüne –çok affedersiniz- “çüş-ohaaa!” dercesine anlamlı bakışlar atıyordum. Genellikle giysi alışverişlerinde alacağım bir mal için kafamdaki hesap, kaç kitaba ya da dvd’ye denk düştüğüyle ilgili olduğundan, 10 dvd fiyatının üzerine çıkan giysilere karşı pek muhabbet besleyemiyordum. Ama heyhat! Sonunda beni ağına düşüren bir alışveriş merkezinin kurbanı olmuş, zıpçıktı modeli kotlardan biri benim olmuştu. Artık kotu her giydiğimde sıkışan bağırsak-ciğer takım yıldızlarım, alışveriş merkezlerinin boğucu atmosferini bana hatırlatacak, radarıma giren her alışveriş merkezinden hızla uzaklaşmama yardımcı olacaktı. En azından bu saftirik kulunuz, öyle olsun isterdi ama…
Türkiye’nin 24 yıl önce, yani 1988’de başlayan alışveriş merkezleriyle (kısaca AVM’ler) olan ilişkisi, yurtdışı örneklere bakarsak henüz bebek sayılır. Dolayısıyla henüz alışveriş yapmanın ve manasızca salınmanın dışında avmler ile ilgili bir kült geliştirebilmiş değiliz. Türkiye’nin aksine avm ile ilişkisi 120 yıl önce başlayan Amerika’ya dönecek olursak -malum her şeyin arkasında Amerika var- bugünkü yazımızın konusuna da nihayet varmış sayılacağız. Hele şükür kavuşturana… Şu ana kadar yaptığım gereksiz laf salatası için üzgün olduğumu belirtir, dolambaçlı yolların kurbanı kamyon şoförü edasıyla, yanık sesimle çığırırım: “Chopping Mall-Ödemeyi bir kol ya da bacakla yaptığınız tek merkez”
Robotların saldırı yöntemlerinden bazıları: Elektrik verme, kafa patlatma
Avm kısaltmasının henüz bir anlama gelmediği 1986 yılında çekilmiş olan Chopping Mall, düşük bütçesine ve beş para etmez oyunculuklarına rağmen, ‘keli öldür tarağına el koyma’ hesabı, eli yüzü düzgün sayılabilecek bir gençlik-korku filmi. Slasher ile bilim kurguyu bir arada harmanlayan film, dönemin robot sevgisi-nefretini de gün yüzüne çıkaran ortalama bir seyirlik. Biraz m*m* (Böyle yazmak daha havalı), biraz gençlik romantizmi, biraz teknolojinin nimetlerinden faydalanayım derken işlerin çığrından çıkması durumları içeren filmin konusu kısaca şöyle; Büyük bir alışveriş merkezinde yönetim, robotlarla sağlayacakları yeni bir güvenlik sisteminin tanıtımını yapmaktadır. Özellikle geceleri, güvenliği sağlaması amacıyla üç adet robot, alışveriş merkezinde salınacak, şüpheli biriyle karşılaşırlarsa kimlik sormaktan şüpheliyi etkisiz hale getirmeye kadar çeşitli yollarla asayişi sağlayacaklardır.
Alışveriş merkezinde çalışan bir grup genç, gecelerden bir gece merkez kapanınca parti yapmaya karar verir. Delikanlı oğlanlar ve onların körpe güzel kız arkadaşları, o gece alışveriş merkezinin nimetlerinden yararlanırken istemeden, uzayda hasıl olan bir elektrik kaçağı sonrası harekete geçen üç robotun hedefi haline geleceklerdir. Allah yarattı demeden gençlere girişen robotları alt etmekse sanıldığının aksine kolay olmayacaktır.
Film, B filmlerinin emektar yönetmenlerinden biri olan Jim Wynorski‘nin elinden çıkma. 80’li yıllardan bu yana çizgisini değiştirmeyen yönetmen, işlerine hayranlık duyduğu Roger Corman ile olan ilişkisini hayranlık boyutlarından daha ileriye götürmeyi de başarmış. Zira Chopping Mall ve daha birkaç filminin prodüktörü Roger Corman. Wynorski aynı zamanda bu filmde, Corman‘ın Attack of the Crab Monsters filminden bir sahneyi göstererek Corman’a selam çakmayı da ihmal etmiyor.
Çığrından çıkmış robotlar, her ne kadar Killbots olarak adlandırılsalar da filmde böyle seslendirilmiyorlar, aklı fikri aşna fişnada olan gençleri teker teker avlarken, ergen slasher filmlerinin olmazsa olmaz bazı kodlarına da sonuna kadar sadık kalıyor; örneğin ilk halledilecek kurbanın ahlak sınırlarını zorlayan kişi, en sona kalacak kişinin ise azize sularında gezen kişi olması gibi. 80’li yıllar video piyasasını özleyenler için ortalama bir seyirlik Chopping Mall. Ama eğlencesine diyecek yok.
Chopping Mall
Yönetmen: Jim Wynorski
Senaryo: Steve Mitchell, Jim Wynorski
Oyuncular: Kelli Maroney, Tony O’dell, Russel Todd, Karrie Emerson
Yapım: 1986, USA, 95 dk.